Türkiye'de süt üreticileri, artan yem maliyetleri ve düşük süt satış fiyatları nedeniyle büyük bir krizle karşı karşıya. 2025 yılı başından bu yana yem fiyatlarında yaşanan artışlar, üreticilerin maliyetlerini katlanılamaz seviyelere çıkardı. Öte yandan Ulusal Süt Konseyi, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere çiğ inek sütü tavsiye satış fiyatını litre başına 17,15 TL olarak belirlemişti. Ancak, üreticiler sütlerini bu fiyattan satmakta zorlanıyor. Üreticiler, Türkiye genelinde çiğ sütün litresinin 10 TL ile 15 TL arasında alıcı bulabildiğini belirterek, fiyatların maliyetleri karşılamadığını kaydediyor. 
Türkiye’de en uygun yem fiyatlarını Tarım Kredi Kooperatifleri sağlıyor. Ancak 2025 yılı başından bu yana Tarım Kredi Kooperatifleri’nin yem fiyatlarında da belli oranlarda artışlar yaşandı. Ortalama 39 TL ile 50 TL arasında yaşanan fiyat artışlarının ardından Tarım Kredi Kooperatifleri’nde 50 kilogramlık yem fiyatları; sığır besi yemi bitirme 629 TL, sığır besi yemi geliştirme 623 TL, düve yemi 646 TL, tahıl mix 632 TL, süt ekstra 737 TL, süt (21) yemi 703 TL, buzağı büyütme yemi 653 TL ve toklu yemi ise 708 TL olarak belirlendi. Ancak üreticiler bu yemlerin tek başına yeterli olmadığına dikkat çekiyor. Özellikle süt inekleri için yemin yanı sıra yonca, saman, balya, kepek gibi 4 çeşit daha yeme ihtiyaç duyulduğunu kaydeden üreticiler, diğer yandan veteriner maliyetlerinin artışa geçtiğine dikkat çekiyor. Buna göre günde 10 kilogram yem tüketen bir süt ineği için 50 kilogramı 800 TL olan bir çuval yem yalnızca 5 günlük yem ihtiyacını karşılıyor, günlük ortalama yem gideri 160 TL oluyor. Üreticilerin belirttiğine göre çiğ sütün litresi 15 TL’den satılıyor ise, bir süt ineğinden günde 20 litre süt alan bir üretici, günlük kazancı olan 300 TL’den yem maliyetini çıkardığında cebine 140 TL kalıyor. Ancak bu kar süt ineğine alacağı 1 günlük yem maliyetini karşılayamıyor. Yani bir üretici 1 litre sütü sattığında kazandığı 15 TL ile kilosu 16 TL olan yemi alabilmek için cebinden 1 TL daha eklemek zorunda kalıyor.

Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu

Süt yerine süt tozu

Yaptığı araştırmalara göre özel yem sektöründe 2025 yılı başındaki fiyatlar ile güncel fiyatlar arasında yüzde 25 oranında fark oluştuğunu belirten CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, özellikle süt üretimi ve satışında ciddi sorunlar yaşandığını kaydetti. Ulusal Süt Konseyi’nin açıkladığı fiyata göre çiğ sütün litre fiyatının 17,15 TL olmasına karşın piyasada en fazla 15 TL’ye süt satılabildiğini söyleyen Bakırlıoğlu, “Sütü işleyen işletmelerin ve mandıraların fiyatlar nedeniyle süte talebi olmadığını ve bu yüzden de daha çok süt tozuna yöneldiklerini öğrendim. Talep olmadığı için süt fiyatları yerinde sayıyor. Öte yandan giderlere yüzde 25’ten fazla zam geldi. Dolayısıyla konuştuğum üreticiler artık dayanacak güçlerinin kalmadığını ve üretimden kopmaya doğru gittiklerini söylediler. Son dönemde süt fiyatlarında yaşanan azalma nedeniyle ineklerin yeniden kesime gitmesi hızlanmış. Normalde süt veren bir ineğin kesilmesi yasak, çünkü bu aynı zamanda milli servet. Kesim nedeniyle inek azalıyor. İnek olmadığında dana olmuyor, dana olmadığında hayvan varlığı azalıyor. Bugün talep olmadığı için sütte fiyatlar düşük, ancak yarın süt üretilmediğinde fiyatlar artacak. Diğer yandan bu durum elbette et fiyatlarına da yansıyor. Türkiye’deki hayvancılık böyle bir sarmalın içerisinde” dedi.

Harun Raşit Uysal (2)

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Harun Raşit uysal ise yem fiyatlarındaki artışın en büyük nedeninin, yemin hammaddesinin yurt dışından gelmesi olduğunu belirterek yemin önemli bir hammaddesi olan mısırın yaklaşık yarısını ithal ettiğini vurguladı. Bu nedenle Türkiye’nin mısır ihtiyacının karşılanması için gümrük vergisinin sıfırlandığını belirten Uysal, “Hammadde dövizle ithal ediliyor. Bu yüzden dövizin her kıpırdanışı mısır fiyatını artırıyor, ilaç fiyatını artırıyor, enerji fiyatını artırıyor. Tarımda kullanılan mazotun fiyatı düşmüyor. Enerjiye gelen % 25’lik artış, süt fiyatına sadece enerji nedeniyle ek maliyetin binmesine neden oluyor. Bunun karşılığında yılda 2 kez Ulusal Süt Konseyi referans fiyat belirliyor, yapılan bu zamlar nedeniyle yeniden fiyat artışına gidilmesi gerekirken, referans fiyat sabit kaldı. Bölgelere ve illere göre gerçek süt satış fiyatı litre başına 10-15 TL arasında seyrediyor. Dolayısıyla bu, üreticinin, maliyetin altında süt satması demektir. Bu fiyatın bir an önce üretici lehine güncellenmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Ürün çoğalırsa fiyatlar düşer”

Maliyetlerdeki ve süt miktarındaki artışla oluşan arz talep sonucu, ürün çok olduğundan fiyatın düşük kaldığını vurgulayan Uysal, “Bir ürün azsa fiyatı yüksek, çoksa düşük olur. Sanayide süt ürünlerinin fiyatı yüksek. Fiyatlar yüksek olduğu için tüketici önceden 1 kilogram peynir alırken artık yarım kilogram peynir almaya başladı. Tüketim düştüğü için sanayicinin elinde ürün kalmaya başladı. Bu kez ise üretici ya sütü kısıyor ya da düşük fiyatlı süt almaya başlıyor. Tüm bu sorunların çözülebilmesi ve sütün kıymetlenebilmesi için daha fazla süt üretimi yapan firmanın açılması gerekiyor, tüketicinin de gelirlerinin artırılması ve süt ürünü tüketiminin artırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dilek Çakır Durak