Tarımsal teknolojide geri miyiz?
Harun Raşit Uysal
İnsanoğlu binlerce yıllık geçmişinde bilgisayarsız, internetsiz, telefonsuz, çamaşır makinesiz, otomobilsiz uzun yıllar geçirmesine karşılık gıdasız geçirdiği hiçbir dönemi olmamış. Bütün canlılar gibi insanların da yaşayabilmeleri için birinci koşul beslenebilmeleri. Bu açıdan bakıldığında gıda ve bu gıdaların elde edilme sürecini kapsayan tarım, insanlık için yaşamsal bir faaliyet olarak karşımıza çıkıyor.
Bu bilgilerin ışığı altında tarımsal üretimde elde edilen değerlereTürkiyeaçısından bakılacak olursa…
Dünya üretimindeki rolünün yadsınamayacak kadar yüksek olduğu görülüyor. Beş milyon çiftçi ailesinin yarattığı milyarlarca dolarlık bir tarımsal üretim var ve bu da Türkiye’yi dünya yedincisi yapıyor.
Bu kadar büyük bir hasılayla, tarımda ihracatçı olması gerekirken maalesef dış ticaret açığı veriyor.
Aile işletmeciliği…
Türkiye tarım kesiminde alınacak çok yol olduğu kesin. Yapılan bir takım projelerle üretici ve yetiştiriciye ulaşılmaya çalışılıyor olsa da, kullanılan tarımsal teknoloji potansiyeli hala düşük. Bu da üretici ve yetiştiriciye verimsizlikve kayıplar sonucunda yüksek maliyet olarak geri dönüyor.
Kırsalda yaşanan bu durumun nedeni tarımsal işletmelerinküçük ve dağınık olması. Küçük aile işletmelerinden bazılarıgereğinden fazla atıl durumdakiteknolojik aletlere sahipken, bir kısmı da bunların en acil olanlarını bile tedarik edemiyor.
Türkiye’deki gibi aile işletmelerini yaşatmak, ancak örgütlenme ile mümkün.Gelişmiş Avrupa ülkelerinde kooperatifler makine,tohum, ilaç, yem, sağım ve soğuk zinciri gibi hizmetler veriyor. Bu şekilde hem girdilerin temini aşamasında sayısız avantaj sağlanırken hem de üreticilerin ürünleri pazarlanıyor.Bu durum Türkiye’nin en büyük eksiği.
Aile işletmeciliği gıda egemenliğinin korunmasında ve sömürüye karşı mücadelede verilmesinde son derece önemliler. Bu yapılar da ancak birleşme yani kooperatifleşmeyle sağlanabiliyor.
Girdiler pahalı…
Yine Türkiye tarımında en önemli sorunlardan biri, hammadde girdilerinin ithal edilmesi olarak karşımıza çıkıyor. Tarımda ve gıda sanayinde kullanılan ilaç, yem-gıda katkı maddeleri gibi girdinin çoğu, ileri teknolojiye sahip olan ABD ve AB ülkelerinden ithal ediliyor. Halbuki yerli girdi üretim teknolojisini geliştirmek maliyetleri azaltmak açısından son derece önemli.
Türkiye özellikle tarım sektörünün vitrinini oluşturan tarıma dayalısanayide kullanılan teknolojide Avrupa ülkelerininkinden hiç de geri değil.Ancak kamunun sahip olduğu bazı fabrikaların hala eski teknoloji ile üretim yapması (şeker fabrikaları gibi) onların özelleştirilmesi için bugün gerekçe olarak kullanılıyor.
Halbuki milyonlarca üreticiyi ilgilendiren böyle sektörlerin sahip oldukları teknolojiyi gelişmiş Avrupa ülkeleri düzeyine getirmeleri, köyden kente göçün önlenmesi suretiyle toplumsal barışın sağlanması için de önemli olacak.
Bu arada sizin, kıymetli ailenizin, akrabalarınızın yeni yılını kutlar, kovidsiz, savaşsız bir yıl dilerim…
Yorumlar