Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı ikinci çeyreğine (Nisan–Haziran) ilişkin Hanehalkı Yurtiçi Turizm verileri, turizmde dengelerin değiştiğini ortaya koydu. Vatandaş daha az seyahat etti ancak tatile çıkanlar, önceki yıllara kıyasla çok daha fazla harcadı. Özellikle konaklama giderlerinde yaşanan artış, mevcut ekonomiyle Türkiye’de tatil yapmanın zorluğunu gözler önüne serdi.
TÜİK’e göre yurt içinde ikamet eden 13 milyon 938 bin kişi ikinci çeyrekte seyahate çıktı. Toplam seyahat sayısı ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,9 azalarak 17 milyon 76 bine düştü. Buna rağmen yapılan toplam harcama 116 milyar 933 milyon lira ile rekor kırdı. Ortalama bir seyahat için yapılan harcama ise 6 bin 848 liraya ulaştı.
“Fiyatlar fahiş”
Seyahat harcamaları içinde en büyük payı yüzde 30,1 ile yeme-içme ve yüzde 25,8 ile ulaşım oluştururken konaklama harcamalarındaki yüzde 26,2’lik artış ise turizmdeki kötü gidişatı gösterdi. Türkiye’nin turizm açısından kötü bir ivmede seyrettiğini vurgulayan İzmir Turizm Seyahat Acente sahibi ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu Eski Başkanı Kıvanç Meriç, aşırı pahalılığın hem yerli hem de yabancı turisti kaçırdığını söyledi. Yüksek maliyetler nedeniyle tatilinde konaklama tercih eden turistlerin aynı otellere geçen yıla göre çok daha fazla ödemek zorunda kaldığının altını çizen Meriç, “Aşırı pahalı bir ülke olmamız sebebiyle konaklayan yolcu geçen yıla göre çok daha fazla para vermiş oluyor. Artık daha kısa tatillerle daha az ödeyebileceği bir tatil tercih ediyor. Bu yıl öyle güzel bir yıl olmadı ve önümüzdeki yıl bu yılı da aratacak gibi gözüküyor. Çünkü bu maliyetlerle Türkiye’nin artık dünya pazarında kendine yer edinmesi çok zor. Elimizde kalan sadece kaliteli tesisler ve kaliteli hizmet. Bunun dışında fiyat avantajımız hiçbir şekilde kalmadı. Biz orta segment müşteriye odaklanan bir ülkeyiz. Eğer kitle turizmi yaparken 100 milyon hedefiniz varsa, 100 milyon zengin turist getiremeyeceğinize göre fiyatları ona göre ayarlamanız gerekiyor, ancak biz bunu da yapamıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Rakamlardaki müşteri yok”
Konaklama tiplerinde öne çıkan bir tercih yaşanmadığını ve otel, butik otel ve kiralık ev bazında homojen bir dağılma olduğunu kaydeden Meriç, sezonun maliyetler ve iklim değişikliği nedeniyle kayma yaşadığını da vurguladı. Eylül ve Ekim ayında bir toparlanma göze çarptığını ancak açıklanan rakamlarla gerçek rakamların aynı olmayacağını söyleyen Meriç, “Geçen yıllara göre ön plana çıkan otel ya da ev tercihi çok fazla olmadı. Genel olarak homojen bir dağılma oldu. Ancak sezon çok geç başladı. Haziran ayını dahi çok kötü geçirdik. Temmuz ve Ağustos beklenen rakamlara ulaşamadı. Eylül ve Ekim gibi bir toparlanma gördük ancak her zaman olduğu gibi bu yıl sonuna doğru da bu rakamlar bir şekilde artmış gibi açıklanacaktır. İstatistiklerle istenildiği gibi oynanabiliyor. Ama gerçek şu ki; piyasada olanlar, bizler bu rakamları görmüyoruz, o rakamlardaki müşteriyi bulamıyoruz ve artık o karlılığı da göremiyoruz” dedi.
“Kendi vatandaşımız bile gelmiyor”
Türkiye’nin artık kendi vatandaşının bile kendi ülkesinde tatil yapmadığı bir konuma geldiğini vurgulayan Meriç, “Normalde Ekim ayı artık gelecek yıl için erken rezervasyonların başladığı zaman olsa da şu anda herhangi bir rezervasyon maalesef ki yok. İngiltere gibi birçok ülkede erken rezervasyonlar başladı. Bu alarm zilleri çala çala biz bu günlere geldik. Yabancı turistin de yerli turistin de ortak derdi aşırı maliyetler. Türkiye’nin şu anda hizmet sektöründe çıkardığı fatura artık karşılanamayacak duruma geldi. O yüzden kendi vatandaşımız dahi kendi ülkesinde tatil yapmaktan kaçınıyor. Yunanistan’ın adalarında nasıl bir yoğunluk olduğu belli. Vatandaş hesaplıyor, ‘Türkiye’de tatil yapacağıma giderim yurt dışında aynı fiyata veya daha ucuza bile tatil yapabilirim’ diyor. Bu artık gizlenecek bir durum değil. Türkiye turizmde kendi vatandaşını bile tutamayan bir ülke konumuna geldi. Elimizde sadece otellerin, tesislerin ve hizmetin kalitesi kaldı. Bu da olmasa Türkiye tümden bitecek” diye konuştu.



