İsrail'in Gazze üzerindeki yıllardır süren ablukasını kırmayı hedefleyen ve içinde 12 insan hakları aktivistinin bulunduğu Madleen adlı yardım gemisi, Mısır açıklarına ulaştı. Sicilya'dan hareket eden ve Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun bir parçası olan gemi, Gazze Şeridi’ne yaklaşarak büyük bir insani yardım girişimini hayata geçirmeye çalışıyor.

12 Aktivist, Bir Amaç: Gazze’ye Yardım Ulaştırmak

Madleen gemisi, iç savaş, açlık ve bombardıman altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına temel ihtiyaç maddeleri ulaştırmak için yola çıktı. Gemide aralarında Türk vatandaşları Yasemin Acar ve Şuayb Ordu'nun da bulunduğu 12 aktivist yer alıyor. Aktivistler bebek maması, un, su ve ilaç gibi temel insani yardımları bölgeye ulaştırmayı hedefliyor.

Gazze'ye doğru yolculuklarını sürdüren aktivistler, yol boyunca çeşitli tehditlerle karşı karşıya kaldıklarını bildiriyor. Türk aktivist Yasemin Acar, CNN TÜRK’e yaptığı açıklamada, “Bugün yolculuğumuzun 5. günü. Gazze’ye yaklaşıyoruz. İki gecedir üzerimizde dolaşan dronlar var. Bunların Yunanistan ve Amerika kaynaklı olduğunu düşünüyoruz. Bizi psikolojik olarak yıldırmaya çalışıyorlar ama kararlıyız” ifadelerini kullandı.

“Bu Yoldan Geri Dönmeyeceğiz”

Aktivist Acar, tehlikelerin farkında olduklarını ama amaçlarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı. “Tehlikesini bilerek bu yola baş koyduk. Bizim seçeneklerimiz var ama Filistin halkının yok. Oradaki aç ve susuz çocuklar, aileler için yola çıktık. Geri dönmeyeceğiz, Gazze’ye ulaşmaya çalışacağız,” dedi.

Acar ayrıca, Gazze’ye ulaşabilmeleri halinde bu rotayı bir yardım koridoruna dönüştürmeyi planladıklarını söyledi. “Gazze'ye girebilirsek, bu bir kapı olacak. Diğer yardımseverlere, gemisi olanlara sesleneceğiz. Ama önce İsrail askerlerinin önünden geçmemiz gerekecek,” şeklinde konuştu.

Gemide Güvenlik Endişesi: Dronlar ve Gözdağı

Uluslararası Gazze Kuşatmasını Kırma Komitesi de Londra’dan yaptığı açıklamada, Madleen’in Mısır karasularına girdiğini doğruladı ve gemidekilerin güvenliğini sağlamak için uluslararası hukuk ve insan hakları kurumlarıyla temas halinde olduklarını belirtti. Komite, olası bir müdahalenin "uluslararası insancıl hukukun açık ihlali" anlamına geleceğini vurguladı.

“Büyük Gemimiz Bombalandı”

Aktivistlerin verdiği bilgilere göre, asıl planlanan yardım gemisi dört hafta önce bombalandı. Bunun üzerine daha küçük bir gemi olan Madleen’le yola çıkmak zorunda kaldılar. Acar, “Bu gemi küçük ama elimizden geldiğince yardım taşıyoruz. Denizde bir damla bile olsa o damlayı ulaştırmak zorundayız,” dedi.

Rima Hassan’dan Uluslararası Çağrı

Gemide bulunan Avrupa Parlamentosu üyesi Rima Hassan da hükümetlere çağrıda bulunarak, "Özgürlük Filosu için güvenli geçişin garanti altına alınması" gerektiğini söyledi. Yardım gemisinin güvenliğine yönelik uluslararası dayanışma çağrıları giderek artıyor.

Yasemin Acar kimdir?

Yasemin Acar, Almanya’da dünyaya gelmiş Türkiyeli Kürt bir ailenin çocuğu ve 37 yaşında bir insan hakları aktivistidir. Henüz 15 yaşındayken başladığı aktivizm yolculuğunda mülteci haklarından Müslüman karşıtı ırkçılığa, sosyal adaletten Filistin davasına kadar birçok alanda aktif mücadele yürütmektedir.

Acar, özellikle Almanya’da mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirmek için yıllarca çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalıştı. Gençlerle çalışma konusunda önemli deneyimler kazanan Acar, Ukrayna’nın işgali sırasında da öne çıkan isimlerden biri oldu. Berlin Arrival Support adlı oluşumu kurarak 15.000 gönüllünün organize edilmesine öncülük etti. Bu süreçte Berlin Senatosu’na mülteci krizinin yönetimi konusunda danışmanlık yaparak karar alıcılarla doğrudan temas kurdu.

Yasemin Acar’ın hak mücadeleleri yalnızca Avrupa sınırlarıyla sınırlı değil. Uzun yıllardır Filistin davasının savunucusu olan Acar, Berlin'de büyük çaplı gösteriler, doğrudan eylemler ve çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenlemektedir. Son olarak İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ablukayı delmeyi hedefleyen Madleen yardım gemisinde yer alarak Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan ekipte bulundu.

Kürt bir aileden gelen Yasemin Acar, mücadeleci duruşunu köklerinden alıyor. “Direniş bir tercih değil, yaşam biçimidir” diyen Acar, ailesinin kendisine öğrettiği "HAQ" yani adalet yolunu yaşamının merkezine koyduğunu ifade ediyor. Ona göre gerçek barış, ancak adaletle mümkündür: “Barışı aramamalıyız, adaleti aramalıyız; çünkü adaletin olduğu yerde zaten barış olur.”

Yasemin Acar, bugün hem Avrupa'da hem de Orta Doğu'da insan hakları mücadelesinin cesur ve tutkulu bir sesi olmaya devam ediyor.

Kaynak: Haber Merkezi