Tarihî ve mimarî değeriyle dikkat çeken Afyonkarahisar’daki Ulu Cami, sadece estetik mimarisiyle değil, içinde barındırdığı 140 yıllık kurmalı saatle de görenleri geçmişe götürüyor. 2023 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen cami, hipostil (çok sütunlu) yapısıyla dikkat çekerken, cami içerisindeki II. Abdülhamid Han’ın hediyesi olan saat, hâlâ ilk günkü gibi çalışıyor.
Yangının küllerinden doğan bir ibadethane
Ulu Cami’nin müezzin kayyımı Mustafa Yıldırım, caminin inşa edildiği alanın geçmişte bir arasta (çarşı) olduğunu ve çıkan büyük bir yangında bu çarşının zarar gördüğünü belirtiyor. “O dönemde arastada bulunan 40 dükkanın anısına camiye 40 sütun dikilmiş. Her biri farklı süsleme detaylarına sahip bu sütunların başlıkları birbirine benzemez, kündekari tekniğiyle işlenmiştir. Geçmeli sistemle yapılmış olan bu mimaride tek bir çivi dahi kullanılmamıştır,” diyor.
Ulu Cami, Anadolu’daki nadir örneklerden biri olan hipostil camiler grubuna dahil edilmiş durumda. UNESCO tescili sonrası camiye olan ilgi artmış; yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı neredeyse ikiye katlanmış. Yaz aylarında günlük ziyaretçi sayısı bin kişiye ulaşıyor.
Saatin ardındaki zarif hikâye
Caminin en dikkat çekici unsurlarından biri olan kurmalı saat, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamid Han tarafından özel olarak camiye hediye edilmiş. Yıldırım, saatin yalnızca mekanik değil, aynı zamanda sanatsal bir değer taşıdığını da vurguluyor: “Dış korumasının marangoz işçiliğini bizzat Abdülhamid Han’ın kendisi yaptığı biliniyor. İç mekanizmasında ise Rum usta A. Anghelidakis’in imzası var. Bu usta bir dönem Afyonkarahisar’da yaşamış, ardından İzmir’e göç etmiştir. Saatin alt kısmında ‘Smyrna’ (İzmir’in eski adı) yazısı da yer alıyor.”
Saatin büyük kadranı perde ve çiçek motifleriyle süslenmiş. Hristiyan bir usta olmasına rağmen, kırmızı renkte işlenmiş ay yıldız motifleriyle Osmanlı estetiğini benimsediği görülüyor. Arka kısmında ise beşer kiloluk iki demir ağırlık bulunuyor. Bu detaylar, saatin yalnızca bir zaman ölçer değil, aynı zamanda kültürel bir köprü olduğunu ortaya koyuyor.
Zamana direnen mekanik ustalık
Cami Dernek Başkanı Hasan Çınar, bu eşsiz saatin korunmasına büyük önem verdiklerini ifade ediyor. “Mekanik sistemle çalışan bu saatin bakımını yılda bir kez özel bir ustaya yaptırıyoruz. Ayarı bozulursa ben devreye giriyorum. Kurulması gerektiğinde ise özenle kuruyorum. Herkes görebilir ama dokunmak yasak,” diyor.
Saatin üzerindeki rakamların alışılmışın dışında olması da ziyaretçilerin dikkatini çeken detaylar arasında. Yerli yabancı tüm ziyaretçiler saatin hâlâ kusursuz çalışmasına hayran kalıyor.
Tarihle yaşayan bir yapı
Afyonkarahisar Ulu Cami, yalnızca bir ibadet mekânı değil; geçmişin zarafetini günümüzde yaşatan bir tarihî belge. 140 yıllık kurmalı saat ise bu tarihin yaşayan tanığı. Zamana direnen, ustalığıyla hayranlık uyandıran bu saat, ziyaretçilere sadece zamanı değil, kültürler arası bir birlikteliği de hatırlatıyor. Cami, geçmişin ince işçiliğini ve çok kültürlü yapısını günümüze taşıyan nadide bir değer olarak varlığını sürdürüyor.