Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım Salı günü Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelerek iki ülke ilişkilerinin geleceğini şekillendirecek kritik başlıkları ele alacak. 2018’den bu yana ilk resmi ABD temasını gerçekleştirecek olan Veliaht Prens, güvenlikten teknolojiye, ekonomik ortaklıklardan Gazze krizine uzanan geniş bir gündemle Beyaz Saray’a gidiyor. Prens Selman’ın son ABD ziyaretinin gerçekleştiği 2018 yılı, Riyad’da siyasi tasfiyelerin ve güç merkezindeki değişimlerin yoğunlaştığı bir döneme denk gelmişti. O süreçte Washington yönetimi Veliaht Muhammed bin Nayif’i güvenilir ortak olarak görülürken, Selman’ın Trump dönemiyle kurduğu yakın diyaloğun Biden yönetimi tarafından benimsenmediği biliniyordu. Şimdi, Trump’ın yeniden Beyaz Saray’da olduğu bir dönemde Veliaht Prens’in ziyareti ilişkilerin yeniden tanımlanacağı bir eşik olarak görülüyor.
Vizyon 2030’la Uyumlu Yeni Ortaklıklar
Ziyaretin en önemli başlıklarından biri ekonomik işbirliği. Suudi Arabistan, Vizyon 2030 çerçevesinde petrole bağımlılığı azaltmaya ve yüksek teknoloji alanlarını güçlendirmeye odaklanmış durumda. Riyad yönetimi:
- 20 milyar dolarlık devasa veri merkezi yatırımı,
- Elektrikli araç üretimi,
- Yapay zeka teknolojilerinde ortak projeler,
- İleri üretim ve uzay sanayii iş birliği,
gibi alanlarda ABD ile uzun vadeli ortaklık arayışında. Washington temaslarında bu başlıkların somut anlaşmalara dönüşmesi beklentiler arasında.
Sivil Nükleer Program ve ABD’nin Çekinceleri
Riyad’ın sivil nükleer programı da kritik gündem maddeleri arasında. Mayıs ayında iki ülkenin enerji bakanları arasında imzalanan niyet beyanına rağmen Trump yönetiminin konuya temkinli yaklaştığı biliniyor. Ayrıca İsrail, Suudi Arabistan’ın ABD ile nükleer işbirliğini desteklemiyor. Bölgedeki dengeler ve İran faktörü nedeniyle bu başlık pazarlık masasında en zorlu dosyalardan biri olmaya aday. Görüşmelerde öne çıkması muhtemel en kritik gündem maddesi F-35 savaş uçakları ve iki ülke arasındaki geniş kapsamlı savunma ortaklığı olacak. Suudi Arabistan uzun süredir F-35 tedariki ve ABD ile daha güçlü bir savunma anlaşması talep ediyor. Pentagon’un değerlendirmelerinde ise:
- Çin’in teknolojiye erişim ihtimali,
- Bölgesel dengelerin bozulma riski,
- İsrail’in açık çekinceleri,
temel endişeler olarak öne çıkıyor. Satışın gerçekleşmesi için ABD Senatosunun onayı gerekiyor ve Kongre’deki birçok aktör Suudi Arabistan’ın İsrail’i tanımaması halinde sürecin ilerlemeyeceğini savunuyor.
Gazze Krizi: Ziyaretin En Hassas Gündemi
Ziyaretin en karmaşık başlığını Gazze ve Batı Şeria oluşturuyor. Trump’ın "Abraham Anlaşmaları"na yeni katılımlar hedeflediği bilinse de Suudi Arabistan:
- Egemen bir Filistin devleti kurulmadan,
- İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırıları durmadan,
- Gazze’de insani durum iyileştirilmeden
normalleşmeye yanaşmayacağını defalarca dile getirdi. Uzmanlara göre Washington görüşmelerinde Riyad’ın, Filistin dosyasında daha güçlü söz sahibi olmak istediğini vurgulaması bekleniyor.
Enerji, Teknoloji ve Bölgesel Güvence Arayışları
ABD’nin Katar’a sağladığı güvenlik taahhütleri, Suudi Arabistan’ın da benzer garanti arayışlarına girmesine yol açmış durumda. Bu kapsamda bölgesel güvenlik anlaşmaları ve uzun vadeli enerji projeleri de masada yer alacak. Ayrıca teknoloji devleriyle yapılacak temaslarda:
- Dijital altyapı,
- Veri ekonomisi,
- İleri üretim,
- Savunma teknolojileri
gibi alanlarda dev yatırımların konuşulması bekleniyor. Veliaht Prens Selman’ın ziyareti, yalnızca ikili ilişkilerin güçlendirilmesi açısından değil; Gazze krizi, İran dengesi, enerji projeleri ve Orta Doğu’nun genel jeopolitik yapısı bakımından da belirleyici olacak. Riyad’ın mesajları ve Washington’un yaklaşımı, ABD-Suudi ilişkilerinin yeni döneminin çerçevesini çizme potansiyeline sahip görünüyor.





