Temmuz ayında açıklanan 6 aylık enflasyon oranıyla birlikte sosyal yardım ve maaş kalemlerine yapılan artışlar, dar gelirli kesimi memnun etmedi. Özellikle yetim aylığıyla geçinmeye çalışan üniversite öğrencileri, zam sonrası ellerine geçen miktarla İzmir gibi bir kentte yaşam mücadelesi veriyor. 2025 Temmuz zammıyla birlikte yetim aylığı 6 bin 340 TL'den 7 bin 326 TL'ye çıktı. KYK bursu ise 3 bin TL olarak ödeniyor. Aylık toplam geliri 10 bin 326 TL’yi geçmeyen öğrenciler için bu rakam, yalnızca barınma ve yemek giderlerine bile yetmiyor.
İzmir’de en düşük ev kirası 15 bin TL bandına ulaşırken, özel yurt fiyatları ise en düşük 10 bin TL’den başlıyor. Devlet yurtlarında yer bulamayan öğrenciler ya ailelerinden destek alıyor ya da okuldan çok geçimle uğraşıyor. Yetim maaşından başka geliri olmayan bir öğrenci, üç öğün gevrek ve çay tüketse, bunun maliyeti bile en az 2 bin 700 TL. Barınma ihtiyacını karşılayacak bütçesi olmayan öğrencinin ulaşım, kırtasiye ve sosyal yaşam giderleri de eklendiğinde, zamlı maaş eriyemeden bitiyor.
“Zam yok fark var”
Yetim ve engelli maaşlarının yükselmesinin bir zam olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan İzmir Emekliler ve Emekçiler Derneği Başkanı ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Dilek Ete, emekli maaşları gibi yetim, dul ve engelli aylıklarının da her yıl iki kez 6 aylık enflasyon farkı oranında artırılmasının kanunen zorunlu olduğunun altını çizdi. Bir zammın söz konusu olması için enflasyon farkı artışı dışında ek bir iyileştirme yapılmasının zam olarak nitelendirilebileceğini kaydeden Ete, “6 ay içerisinde enflasyonun yüzde 16,61 oranında olduğuna inanan var mı bilmiyorum ancak bu rakamlar yaşam şartlarının devamını sağlayabilecek rakamlar değil. Bugün İzmir’de pazarda kilogramı 200-300 TL’nin altında meyve bulmak çok zor. Olanlar bile 70-80 TL. Hani iktidar 3 çocuk yapılmasını istiyor ya, eşinden dul maaşı alan bir kadın 3 çocuğuna bu parayla meyve alıp yedirebilir mi? Yani diyorlar ki 3 çocuk yap, pazardan 1 kilo kiraz al bir hafta boyunca tek tek ye. En düşük emekli maaşı 16 bin 881 TL. Bir emeklinin evi dahi olsa bu parayla faturalarını ödeyip, mutfak masraflarını karşılayabilmesi mümkün mü? Emekli pazarda artık tezgahlara bakıp bakıp geçmek zorunda kalıyor. Geçen yıl emekli ete hasret demiştik bu yıl meyveye bile hasret kaldılar” dedi.
“Çay gevrek bile 3 bin TL”
Bir üniversite öğrencisinin, okurken çalışmadan, sadece yetim aylığı ile hem beslenme, hem barınma, hem eğitim hem de sosyal ihtiyaçlarını karşılamasının imkansız olduğunu ve bu yüzden ise Türkiye’de 4 milyondan fazla işsiz olduğunu kaydeden Ete, “Devlet ihtiyacı olan öğrencilere öğrenim kredisi veriyor. 3 bin TL’lik bu aylık burs ile aldığı 7 bin TL’lik yetim aylığının toplamı 10 bin TL civarında. Siz 1 ayınızı hiçbir başka destek olmadan 10 bin TL ile geçirebilir misiniz? 4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 85 bin TL, tek başına büyük şehirde yaşayan bekar birinin yoksulluk sınırı 38 bin TL iken yetim bir öğrencinin 10 bin TL ile hem barınma hem beslenme hem de eğitim maliyetlerini karışlamayı beklemek büyük bir adaletsizliktir. Öğrenci 3 öğün gevrek çay tüketse maaşının 3’te 1’i bitiyor. Bu çocuğun hiç mi cep telefonu olmasın, bu çocuk üstüne 2 tane tişört bir şort alması lüks mü. Bir tane ayakkabının etiketi 3 bin TL. Nasıl geçinsin bu genç?” diye konuştu.
“5 bin TL’ye geçinmeye çalışanlar var”
Türkiye’de yaklaşık 16,5 milyon emekli olduğunu hatırlatan Ete, bu sayının sadece 11,5 milyonunun kendi emekliliği olduğunu, bu kişilerin de ortalama 16 bin 881 TL aldığını kaydetti. Geriye kalan 5 milyon kişinin ise en iyi ihtimalle 10 bin TL aldığını belirten Ete, “Ben size en iyi ihtimalle yetim, dul veya engelli olarak alınan aylıkların 10 bin TL olacağının hesabını yapıyorum. Milyonlarca insan var ki 5-6 bin TL ile geçinmeye çalışıyor. Çocukları olan dul bir annenin bu parayla çocuklarını beslemesi mümkün değil, bu sefer ne oluyor? Çocuklarda gelişim geriliği görülüyor. İnsan yaşamına aykırı ücretlerle geçim mücadelesi veriyorlar” ifadelerini kullandı.