Renkli boncukların ardında derin bir acı, dijital kodların içinde susturulmuş bir çığlık var. Zeren Göktan’ın 2013’te başlattığı Anıt Sayaç projesi, kadına yönelik şiddete karşı hem bir sanat eseri hem de dijital bir direniş alanı yaratıyor.
Anıt Sayaç: Kadın Cinayetlerine Karşı Dijital Bir Vicdan Anıtı
Anıt Sayaç, Türkiye’de erkek şiddeti sonucu hayatını kaybeden kadınların isimlerini ve hikâyelerini unutturmamak adına 2013 yılından bu yana aktif olarak yayın yapan dijital bir arşivdir. Sanatçı Zeren Göktan’ın Sayaç adlı iki katmanlı sanat projesinin dijital ayağı olarak doğan bu platform, zamanla sanatsal sınırlarını aşarak, kamuoyunu bilgilendiren bağımsız bir bellek mekânına dönüşmüştür.
Göktan’ın Mart 2013’te İstanbul’daki Mısır Apartmanı’nda açtığı sergide sergilenen boncuk kefen örtüleri ve QR kodlarla dijital dünyaya açılan kapı, kadına yönelik şiddeti yalnızca bir sanat meselesi olmaktan çıkarıp, toplumsal bir yüzleşme çağrısına dönüştürdü. Anitsayac.com üzerinden ulaşılan verilerde, 2008 yılından itibaren kadınların nerede, kim tarafından, hangi gerekçeyle öldürüldüğü, failin akıbeti ve olayların medya yansımaları sistematik olarak belgeleniyor. Her bir isim, sadece bir sayı değil; ardında bir hayat, bir hikâye ve büyük bir toplumsal sorun taşıyor.
Sitenin amacı sadece saymak değil, hatırlatmak. Her gün güncellenen bu dijital sayaç, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verileriyle de örtüştürülerek doğrulanıyor. Böylece Anıt Sayaç, hem bireysel hafızayı diri tutan bir araç, hem de medyanın yıllar içindeki dil değişimlerine dair sessiz bir tanıklık sunuyor.
Anıt Sayaç yalnızca dijital alanda değil, şiirden kitaba, sergiden meydanlara taşan etkisiyle de dikkat çekiyor. 2013 yılında Aslı Serin ve Birhan Keskin’in yazdığı aynı isimli şiir, 2021’de çizer Meltem Şahin’in illüstrasyonlarıyla kitaplaştırıldı. Ardından gelen sergilerde, bu şiir ve görsel anlatım bir performansa dönüştü; sanat, acının kolektif bellekteki izdüşümünü genişletti.
2020 yılında İstanbul Sözleşmesi tartışmaları sırasında Anıt Sayaç’ın fiziksel bir temsili, sembolik bir anıt olarak Barbaros Meydanı’na yerleştirildi. Bu anıt kısa süre sonra kaldırıldı; ancak dijital olan baki kaldı. 2021’de İpek Duben’in SALT Galata’da açtığı Ten, Beden, Ben sergisine entegre edilen Anıt Sayaç, ziyaretçilerini her katta yıl yıl artan kadın cinayetleriyle yüzleştirerek etkileyici bir mekânsal deneyim sundu.
Zeren Göktan’ın sözleriyle, “Bu anıt, varlık sebebini yok etmek isteyen bir yapı.” Yani kadına yönelik şiddet sona erdiğinde, Anıt Sayaç’a da gerek kalmayacak. O zamana dek, her yeni kayıpta yeniden sayacak, yeniden hatırlatacak.