İngiltere’de yapılan son araştırma, yeterince su içmeyen bireylerin strese karşı daha abartılı biyolojik tepki verdiğini gösterdi. Araştırmada, düşük sıvı seviyelerinin kortizol salgısını artırdığı ve mutluluk hormonlarının üretimini azalttığı tespit edildi. Uzmanlar, stresli dönemlerde veya önemli bir konuşma yaparken yanınızda su bulundurmanın hem kısa hem de uzun vadeli sağlık açısından önemli olduğunu vurguladı.
Dehidrasyon ile ruh sağlığı arasındaki ilişki
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Günay Budagova, su eksikliğinin beyin dahil tüm organların işleyişini bozduğunu belirtti. Hafif dehidrasyonun (su eksikliği) bile kortizol seviyesini yükselttiğini, serotonin ve dopamin gibi mutluluk hormonlarının üretimini azalttığını aktararak, bu durumun kaygı, sinirlilik ve huzursuzluk hissine yol açabildiğini ifade etti. Dr. Budagova, elektrolit dengesizliğinin de dikkat, hafıza, öğrenme ve karar verme gibi bilişsel süreçleri olumsuz etkilediğini kaydederek, uzun süreli yüksek kortizol düzeylerinin kalp hastalıkları, diyabet ve depresyon riskini artırabileceğine dikkat çekti.
"Savaş ya da kaç" tepkisini tetikler
Dr. Budagova, erkeklerin günlük 2 buçuk litre, kadınların ise 2 litre su tüketmesi gerektiğini hatırlattı. Aşırı sıcaklarda, hastalıktan iyileşme döneminde ve hamilelik sürecinde su ihtiyacının daha da arttığını söyleyen Dr. Budagova, dehidrasyonun sadece ruh halini değil, vücudun “savaş ya da kaç” tepkisini de tetikleyebileceğini belirtti.