Bosna Hersek’te 1992-1995 yılları arasında yaşanan ve Avrupa’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en kanlı çatışması olarak tarihe geçen Bosna Savaşı’nın sona ermesini sağlayan Dayton Barış Antlaşması, 30. yılında hâlâ tartışmalı. Antlaşma, savaşın durmasını sağlasa da ülkeye son derece karmaşık bir siyasi sistem miras bıraktı. Bugün barışın temel güvencesi olarak görülen Dayton, aynı zamanda Bosna’nın karar alma mekanizmasını kilitleyen anlaşma olarak eleştiriliyor. ABD’nin Dayton kentinde 21 Kasım 1995’te paraf edilen, 14 Aralık 1995’te imzalanarak yürürlüğe giren anlaşma; Bosna Hersek’i Bosna Hersek Federasyonu (FBIH), Sırp Cumhuriyeti (RS) ve özel statülü Brcko Bölgesi olmak üzere üç idari yapıya ayırdı. Ülke, kantonları, entiteleri, çok katmanlı hükümetleri ve etnik kota esasına dayalı kurumlarıyla Avrupa’nın en karmaşık siyasi düzeni haline geldi.
Bu yapı nedeniyle:
- Sadece basit bir yasanın çıkarılması için bile tüm entitelerin onayı gerekiyor.
- Devlet başkanlığı üçlü bir sistemle dönüşümlü yürütülüyor.
- Her kararda Boşnak, Hırvat ve Sırp oy birliği aranıyor.
Bu model, savaş sonrası nefes aldırsa da bugün ülkenin önünü tıkayan, reformları durduran ve siyasi krizleri körükleyen bir mekanizma olarak değerlendiriliyor.
Yüksek Temsilci Ofisi: İsterse Cumhurbaşkanını Bile Görevden Alıyor
Dayton’ın en tartışmalı parçalarından biri, ülke üzerinde denetim yetkisi bulunan Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) oldu. Yüksek Temsilci, gerek gördüğünde:
- Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyelerini görevden alabiliyor,
- Yasaları tek başına çıkarabiliyor,
- Yerel yöneticileri cezalandırabiliyor.
Ulusal egemenlik açısından eleştirilse de OHR, siyasi krizlerin patlama noktasına geldiği birçok süreçte devreye giren “kriz freni” görevi görüyor.
Dodik Krizi: Dayton’ın Çatlak Aynası
Sırp Cumhuriyeti eski lideri Milorad Dodik’in ayrılıkçı söylemleri, Dayton’ın kırılgan yanını en çok ortaya çıkaran unsur oldu. OHR’yi ve Yüksek Temsilci Christian Schmidt’i tanımadığını açıklayan Dodik:
- 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı,
- 6 yıl siyasi yasak aldı,
- Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu kararıyla görevden uzaklaştırıldı.
Dodik’e göre Dayton, RS’nin ayrılma hakkını savunan metin; Boşnaklara göre ise Dayton’a saldırı, Bosna’nın birliğini hedef alan siyasi bir plan.
Adil Barış mı, Zaruri Barış mı?
Bosna’nın kurucu lideri Aliya İzetbegoviç, anlaşmayı şu sözlerle özetlemişti: “Bu, adil bir barış değil; ama savaşın devam etmesinden daha adil.” Bu ifade, Dayton’ın hem tarihsel anlamını hem de Bosna’nın savaş sonrası kaderini tek cümlede özetliyor. Bosna’nın neredeyse tüm siyasi aktörleri, 30. yılın ardından Dayton’ın güncellenmesi gerektiğini savunuyor. Ancak çatışan etnik çıkarlar ve uluslararası dengeler, bunu mümkün kılmayı zorlaştırıyor. Dayton, Bosna’da silahları susturdu ama siyaseti kilitledi. 30 yıl önce savaşı durduran metin, bugün yeniden yazılması gereken bir “barış sözleşmesi” olarak tartışılıyor. Ülkenin geleceği, Dayton’ın korunması değil; etnik ayrışmayı değil, ortak yönetişimi önceleyen yeni bir siyasal modelin oluşturulmasına bağlı görünüyor.





