Ekim ayı sonunda açıklanacak ilaç kuru güncellemesi öncesinde Türkiye genelinde ilaç tedarik zincirinde büyük bir duraksama yaşanıyor. Ecza depoları, kur artışı beklentisi nedeniyle eczanelere ilaç sevkiyatını kısıtladı. Bu durum, özellikle kronik ve hayati ilaçlarda ciddi sıkıntılara yol açtı. Eczaneler, reçeteli ilaç bulamayan hastaların mağduriyetini azaltmak için birbirleriyle iletişime geçip takas usulüyle ilaç temin etmeye çalışıyor.
Eczacılar, özellikle kanser, tansiyon, epilepsi ve diyabet ilaçlarında tedarik zincirinin neredeyse durma noktasına geldiğini belirtiyor. Stoklardaki mevcut ilaçlar ise hızla tükeniyor. Bazı depolar, elindeki kısıtlı ilaç miktarını yalnızca belirli eczanelere paylaştırarak sevkiyatı sınırlı tutuyor. Kur güncellemesi yapılana kadar birçok eczanenin siparişlerinin karşılanmadığı, bu yüzden hastaların ilaç arayışının arttığı belirtiliyor. Sektör temsilcilerinden edinilen bilgilere göre, üretici firmalar döviz bazlı hammadde, ambalaj ve lojistik maliyetlerinin hızla arttığını ancak fiyatların sabit kaldığını vurguluyor.
“İlaç alışverişi yapıyorlar”
Başta kanser ilaçları olmak üzere birçok kritik ürün eczanelerde bulunamadığını belirten World Shine Pharma İlaç Şirketi Genel Müdürü Efecan Çubukçuoğlu, hastaların reçeteleriyle eczane eczane gezmek zorunda kaldıklarını vurguladı. Çubukçuoğlu’nun aktardığı verilere göre, ilaç fiyatlandırmasında esas alınan 1 Euro, 21,67 TL olarak belirlenmiş durumda; ancak güncel kur bu seviyenin yaklaşık yüzde 50 üzerinde seyrediyor. Bu fark, üreticiyi zararına üretim yapmaya veya üretimi durdurmaya zorluyor. İlaçların eczanelere ulaşmasındaki asıl darboğazın ecza depolarında yaşandığını kaydeden Çubukçuoğlu, “Depolar, kısıtlı ilaçları dağıtırken parçalama yöntemine gidiyor. Öte yandan depoların nöbet sistemi olmaması, özellikle gece ve hafta sonlarında kriz derinliğini artırıyor. Nöbetçi eczaneler açık olsa da, depo kapalı olduğunda ilaç temini mümkün olmuyor. İlacı depodan alamayan eczaneler ise artık takas usulüyle birbirlerinden ilaç temin etmeye çalışıyor” dedi.
“Fiyatlandırma krizi büyütüyor”
“Sadece özel sektör değil, devletin fiyatlama ve iskonto politikaları da yükü artırıyor” diyen Çubukçuoğlu, kamu kurum iskontolarının, üreticilerin maliyetlerine baskı oluşturduğunun altını çizdi. Çubukçuoğlu, “Firmalar, ‘Bizden çok ucuz fiyata ilaç isteniyor; döviz, enerji ve işçilik maliyetleri sürekli artıyor. Böyle devam ederse üretimi tamamen durdurmak zorunda kalırız’ uyarısında bulunuyor. Bu uyarıların dikkate alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Sabit kur ilaç kaybına neden”
Kur fiyatlarının yıl boyunca dalgalanmasına rağmen ilaç fiyatlarındaki sabit kur uygulamasının ilaç üretimi olumsuz etkilediğini belirten Çubukçuoğlu, “İlaç fiyatları her yıl belirlenen sabit kur üzerinden hesaplanıyor. Ancak döviz kuru yıl boyunca dalgalandığı için sektör üzerinde büyük bir baskı oluşuyor. Kur güncelleme dönemlerinde spekülatif beklentiler, piyasada ilacın bulunabilirliğini daha da zorlaştırıyor” diye konuştu.