Ege Üniversitesi, Gazze’de yaşanan insani krizi ve Filistin halkının onurlu direnişini bir kez daha gündeme taşıdı. “Mekândan Tarihe ve Davaya: Gazze’nin Kutsal Direnişi” başlıklı panel, Ege Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi’nde geniş katılımla gerçekleştirildi. Ege Üniversitesi Birgivi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık ile Pamukkale Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Akalın’ın konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, senato üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Program, Öğr. Gör. Osman Bostancı’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Açılış konuşmasını yapan Ege Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ersan, 7 Ekim 2023’te başlayan Gazze işgalinin ikinci yıldönümünde düzenlenen bu etkinliğin yalnızca bir anma değil, aynı zamanda bir farkındalık ve vicdan çağrısı olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ersan, Gazze’nin sadece bir coğrafya değil, aynı zamanda insanlık onurunun sembolü olduğunu vurguladı. Üniversitelerin bilim kadar vicdanı da koruyan kurumlar olduğuna dikkat çekerek, Ege Üniversitesi’nin insani sorumluluk bilinciyle hareket eden bir akademik gelenek sürdürdüğünü ifade etti.
Gazze bir coğrafyadan öte, kutsal bir direnişin simgesi
Panelin ilk konuşmacısı Prof. Dr. Muhammet Hanefi Palabıyık, “Mekândan Coğrafyaya, Coğrafyadan Kutsala” başlıklı sunumunda, Gazze’nin mekânsal kimliğinden tarihî ve kutsal bir simgeye dönüşümünü anlattı. Modern çağda kutsalın mekânsal temsiline yönelik zayıflamanın, Filistin’de direnişle yeniden canlandığını söyleyen Palabıyık, Kudüs ve Gazze’nin yalnızca inancın değil, insanlık onurunun da sembolü haline geldiğini ifade etti. Kutsal mekânların toplumların ortak hafızasını temsil ettiğini belirterek, “İnsan kutsal olanı bazen dua ile, bazen tepkiyle, bazen de direnişle arar. Gazze, bu arayışın en somut halidir” dedi.
Gazze’deki yıkım, yüzyıllık bir planın sonucu
Pamukkale Üniversitesi’nden Prof. Dr. Durmuş Akalın ise “Filistin İşgalinden Gazze’ye: Tarihî Arka Plan ve Hedef” başlıklı sunumunda, bölgedeki işgal sürecinin kökenlerine ışık tuttu. Akalın, bugün Gazze’de yaşananların bir tesadüf değil, 19. yüzyıldan bu yana adım adım uygulanan planlı bir Siyonist politika sonucu olduğunu söyledi. Osmanlı’nın bölgeden çekilmesiyle başlayan işgal sürecinde Batılı güçlerin sistemli şekilde Filistin topraklarını ele geçirdiğini vurgulayan Akalın, “Gazze’de yaşanan yıkım, insanları topraksızlaştırma ve bölgeyi insansızlaştırma politikasının güncel bir yansımasıdır” ifadelerini kullandı.