Kültürel mirasa katkılarıyla tanınan sanatçı Hüseyin Turan, hem müziğiyle hem de yaşam öyküsüyle araştırılıyor.
Hüseyin Turan: Türk Halk Müziğinin İz Bırakan İsmi
Türk halk müziğinin sevilen sesi Hüseyin Turan, sanat yolculuğunda köyden metropole uzanan etkileyici bir hikâyeye sahip. Müzikal kariyerine halk oyunlarıyla adım atan sanatçı, zamanla Türkiye’nin önde gelen halk müziği sanatçılarından biri haline geldi.
Erzincan’dan İzmir’e Uzanan Yolculuk
Erzincan’ın Tercan ilçesine bağlı Beykonak köyünde sekiz kardeşin beşincisi olarak dünyaya gelen Hüseyin Turan, ilkokul ikinci sınıfa kadar burada yaşadı. Ailesiyle birlikte İzmir’e taşındığında henüz çocuk yaşlardaydı. Lise döneminde bağlama ile tanışan Turan, bu enstrümanla birlikte halk oyunlarına da ilgi duymaya başladı. Eğitimini bu alanda derinleştirerek katıldığı yarışmalarda üç Türkiye birinciliği ve bir dünya birinciliği elde etti.
Akademik Kariyerinden Sanata Geçiş
1985 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Muhasebe Bölümü’ne kaydolan Hüseyin Turan, üç yıl burada eğitim aldıktan sonra müziğe yönelerek Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı’na geçti. Bu dönemde hem bağlamasını hem de müzik bilgisini geliştirdi, aynı zamanda gitar çalmayı da öğrendi. Üniversite yılları, sanatçının müzikle iç içe geçirdiği ve tarzını şekillendirdiği dönem oldu.
Grup Laçin’den Solo Kariyere
Konservatuvar öncesinde çeşitli düğünlerde sahne alan Hüseyin Turan, öğrencilik döneminde arkadaşlarıyla birlikte Grup Laçin’i kurdu. Ancak eğitim hayatı sona erdiğinde gruptan ayrıldı ve İstanbul’a taşınarak bireysel müzik kariyerine yöneldi.
1998 yılında ilk solo albümünü yayınlayan sanatçı, aynı ismi taşıyan “Hüseyin Turan” albümüyle dikkatleri üzerine çekti. Bu albümle müzik dünyasında kendine sağlam bir yer edinen Turan, sonraki yıllarda çıkardığı birçok albümle sanatını geniş kitlelere ulaştırdı.
Hüseyin Turan’ın Albüm Kronolojisi
Sanatçının müzik kariyerindeki üretkenliği, yayımladığı albümlerle dikkat çekiyor. 1997 yılında kendi adını taşıyan ilk albümünü müzikseverlerle buluşturan Hüseyin Turan, 2000’de “Aklıma Düştü Gözlerin”, 2002’de “Turna Sesi” ve 2004’te “Hoş Geldin” albümleriyle halk müziği repertuvarını genişletti. 2005’te “Kilit”, 2007’de “Adı Karanfil” ve 2010’da “Leyla Nefesi” albümleriyle sanatını derinleştirdi. 2012’de çıkan “Dolu” ve 2014 tarihli “Süveyda” albümleriyle yorumculuğunu pekiştiren Turan, 2016 yılında “Ki” albümünü, ardından 2017’de “YAAli / Ehl-i Deyişler” albümünü müzikseverlerle buluşturdu. Her biri farklı temalar barındıran bu albümler, sanatçının halk müziğine olan bağlılığını ve yorum gücünü yansıtan önemli eserler arasında yer aldı.