Kazakistanlı çellist Bagjan Oktyabr, Türk televizyon dizilerinin unutulmaz müziklerini klasik çelloyla yorumlayarak milyonlara ulaşıyor. Sosyal medyada paylaştığı performans videolarıyla geniş bir hayran kitlesi edinen sanatçı, “Ruh Terapisi” adını verdiği konser turnesiyle Avrupa, Türkiye ve Kazakistan’da sahneye çıktı.
Türk Dizileri İlham Kaynağı Oldu
Oktyabr, öğrencilik yıllarında izlediği Türk dizilerinin müziklerinden çok etkilendiğini belirterek, “Başta sadece kendim için çello kayıtları yapıyordum. Videoları paylaşınca beklemediğim kadar büyük ilgi gördü. Anladım ki bu melodiler yalnızca bana değil, herkese dokunuyor” dedi.
Klasik müziğin yanı sıra popüler kültür eserlerini de yorumladığını aktaran çellist, repertuvarında “Aşk-ı Memnu”, “Kara Sevda”, “Yalı Çapkını” ve “Yaprak Dökümü” gibi dizilerin müziklerinin yanı sıra halk ezgileri ve dünya sinemasının tanınmış soundtrack’lerine de yer veriyor.
“Müziğin Şifa Vermesini İstedim”
Sanatçı, turnede en büyük hedefinin seyirciyle güçlü bir bağ kurmak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Çaldığımız müziği dinleyenlerin heyecanlanmasını, ruhen şifa bulmasını istedim. Çello sayesinde insanlar kendilerini bulabiliyor. Benim için en önemli şey seyirciyle bu duygusal karşılaşma.”
Gökhan Kırdar’la Sürpriz İş Birliği
Türkiye ayağında ünlü sanatçı Gökhan Kırdar da Oktyabr’a eşlik etti. Daha önce Kırdar’ın “Haziran Gecesi” ve “Yerine Sevemem” şarkılarını çaldığını söyleyen Oktyabr, “Beş yıldır yaptığımız ‘Ruh Terapisi’ konserlerinde hiç konuk sanatçı çıkarmadık. Ama Gökhan Kırdar’ı özellikle davet ettim. Seyirciler için de benim için de çok özel bir deneyimdi” ifadelerini kullandı.
Harbiye’de Final Konseri
“Ruh Terapisi” turnesinin Türkiye’deki son durağı Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu oldu. Oktyabr, oda orkestrası eşliğinde verdiği konserde Türk dizi müziklerinin yanı sıra dünya hitleri, romantik baladlar ve halk ezgilerini seslendirdi.
Kazak çellist, konserin ardından sosyal medya üzerinden kendisine gelen mesajların motivasyon kaynağı olduğunu belirterek, “Türklerden çok uzun mesajlar alıyorum. Hayat hikâyelerini paylaşıyorlar. Hepsini okuyorum ve bu beni daha da mutlu ediyor” dedi.