Sigara bırakma süreci, sigara bağımlılarının hayatlarında sıkça karşılaştığı karmaşık bir döngüdür ve genellikle kişinin kendi başına sigarayı bırakması zor olabilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul edilen sigara bağımlılığı, önlenebilir sağlık problemleri arasında yer alır. Bu konuda bilgi vermek amacıyla, Memorial Antalya Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uz. Dr. Yalçın Kahya, "9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü" dolayısıyla sigara bırakma yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
ALTINDA YATAN NEDENLER ARAŞTIRILMALI
Sigara bırakma polikliniklerine başvuran sigara bağımlıları çeşitli nedenlerle gelmektedir. Bu nedenler arasında kendi isteğiyle başvuranlar olduğu gibi doktor tavsiyesi veya çevresel etmenlerle yönlendirilenler de bulunmaktadır. Ancak başvuru nedeni ne olursa olsun, sigara bırakma konusunda yardımcı olabilecek çeşitli seçenekler mevcuttur. Sigara bırakma sürecinde hastalara yardımcı olmak için öncelikle sigaranın hayatlarındaki rolüyle ilgili detaylı bir değerlendirme yapılmalıdır. Sigara içme alışkanlığının altında yatan nedenlerin anlaşılması önemlidir çünkü sigaranın çeşitli duygusal ve fiziksel ihtiyaçları karşılama rolü olabilir. Bu nedenle, sigara bırakma polikliniklerinde hastaların duygularına anlayışla yaklaşılmalı ve dinlenmelidir.
Sigara bırakma polikliniklerinde genellikle medikal tedavilere odaklanılsa da psikososyal tedavilerin de nikotin bağımlılığı tedavisinde önemli bir yeri vardır. Nikotin yerine koyma tedavileri bile sonrasında hastaların büyük bir kısmının sigaraya geri dönme riski taşır. Bu nedenle, sadece farmakolojik tedavi değil, hastalara psikososyal destek de sunulmalıdır. Bilişsel davranışçı terapi modelleri, sigara içme alışkanlığıyla mücadelede etkili bir şekilde kullanılabilir.
Sigara bırakma sürecinde bilişsel ve davranışsal yöntemler önemlidir:
Sigara içme davranışını tetikleyen durumlar belirlenmeli ve azaltılmalıdır.
Otomatik düşünceler tanımlanmalı ve yanlı düşünceler değiştirilmelidir.
Kişinin iç sesi yönlendirilmeli ve dikkati sigara içmediği zamanlardaki faydalara odaklanmalıdır.
Sigara ile ilgili düşüncelerin yerini olumlu düşünceler almalıdır.
Sigara bırakma davranışı ödüllendirilmeli ve desteklenmelidir.
Sigara bırakma sürecinde ilk üç ay önemlidir çünkü geri dönme eğilimi bu dönemde yüksektir. Bu nedenle, hastalara bu dönemde psikososyal destek sağlanmalı ve sigara içme isteğiyle baş etmeleri için çeşitli stratejiler öğretilmelidir. Hastaların sürekli olarak sigara içme isteğiyle karşılaşabileceği ortamlardan uzak durmaları ve olası geri dönme belirtilerini tanımaları önemlidir.
Sonuç olarak, sigara bağımlılığı ciddi bir halk sağlığı sorunudur ancak önlenebilir bir durumdur. Sigara bırakma tedavisinde farmakolojik ve psikososyal yaklaşımların bir arada kullanılması önemlidir. Sigara bırakma polikliniklerinin yaygınlaştırılması ve uzman sağlık personelinin bu konuda eğitilmesi gerekmektedir.