Uşak’ın Ulubey ilçesinde, Büyük İskender döneminde Makedonya’dan gelen askerlerin yerleştiği ve bir “garnizon kenti” olarak bilinen Blaundos Antik Kenti’nde sürdürülen kazı çalışmalarında 2 bin yıllık stadyum gün ışığına çıkarılıyor. Ulubey Kanyonu’nun doğal bir kale gibi çevrelediği kent, tek girişli yapısıyla hem askeri hem de kültürel yönden dikkat çeken bir yerleşim olarak öne çıkıyor.
Tarihi Yapılar Bir Bir Ortaya Çıkıyor
Antik kentin girişine 500 metre mesafede bulunan ve restorasyonları tamamlanan Roma dönemine ait 9 su kemeri ile anıtsal mezar, ziyaretçilere dönemin mimari anlayışına dair önemli ipuçları sunuyor. Kentin merkezinde yer alan sütunlu cadde ise Roma ve Bizans dönemlerinden kalma yapılarıyla adeta açık hava müzesi niteliği taşıyor.
Bölgenin en etkileyici yapılarından biri olan 2 bin yıllık Demeter Tapınağı, bereket tanrıçasına adanmış görkemli mimarisiyle kenti ziyaret edenleri karşılıyor. Kentin uç noktasında yer alan, Stonehenge'i andıran üç büyük taş blok ve kanyonun yamaçlarına oyulmuş kaya mezarları da Blaundos’un kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor.
Stadyumda İlk Kazı Sezonu Başladı
Kültür ve Turizm Bakanlığının “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında 12 ay boyunca kesintisiz süren kazılar, 2018 yılında başlamıştı. Bu yıl ana caddede ve Kuzey Tapınağı’nda sürdürülen çalışmaların ardından gözler ilk kez kazı yapılacak olan stadyuma çevrildi.
140 metre uzunluğunda ve 37 metre genişliğinde olan stadyum, antik kentin giriş kapısının solunda, vadinin nefes kesen manzarasına hakim bir noktada yer alıyor. İlk bulgular arasında Roma dönemine ait hamama su taşımak için ana kayaya oyularak yapılmış boru sistemi dikkat çekti. Ayrıca stadyuma girişteki basamaklı yapı ve eğimli araziyi desteklemek amacıyla inşa edildiği değerlendirilen teras duvarı da gün yüzüne çıkarıldı.
“Heyecan verici bulgularla ilerliyoruz”
Kazı çalışmalarını yöneten Blaundos Antik Kenti Kazı Başkanı ve Uşak Müzesi Müdürü Şerif Söyler, kentin tarihinin MÖ 3. yüzyıla uzandığını belirterek, büyük yapıların çoğunun MS 1. yüzyılda inşa edildiğini söyledi.
Söyler, stadyumun kent için önemli bir bulgu olduğunu vurgulayarak şunları ifade etti: “Blaundos orta ölçekli bir antik kent olduğu için stadyum yaklaşık 140’a 37 metre ölçülerinde daha kompakt bir yapı. Konumu itibarıyla kente girişte ziyaretçiyi karşılayan önemli bir kompleks. Şu anki bulgulara göre stadyumun 1. yüzyılda inşa edildiğini düşünüyoruz. Ancak kazı ilerledikçe yapının önceki evrelerine ya da olası yıkım ve onarım dönemlerine dair daha net bilgi edineceğiz.”
Yapının genişliği ve konumu nedeniyle çalışmaların zaman alacağını belirten Söyler, stadyumun tamamen ayağa kalkmasıyla birlikte kentin kültürel kimliğinde büyük bir dönüşüm yaşanacağını söyledi.
Etkinliklere Ev Sahipliği Yapacak Yeni Bir Kültür Noktası
Kazı ve restorasyon sürecinin tamamlanmasının ardından stadyumun, konserlerden tiyatro gösterilerine, geleneksel spor müsabakalarından kültürel etkinliklere kadar pek çok faaliyete ev sahipliği yapabilecek bir alan hâline gelmesi planlanıyor.
Söyler, bu durumun Blaundos için önemli bir fırsat olduğuna işaret ederek: “Yaklaşık 2 bin yıllık bir stadyumun yeniden gün yüzüne çıkması, kente hem turistik hem de kültürel anlamda büyük bir değer katacak. Bu yapı sadece bir arkeolojik bulgu değil, aynı zamanda geleceğe taşınacak bir kültürel miras niteliği taşıyor. Bu da bizi fazlasıyla heyecanlandırıyor.”
Blaundos, Anadolu’nun Yeni Cazibe Merkezi Olmaya Hazırlanıyor
Kazıların her yıl yeni yapıların ortaya çıkmasına olanak tanıdığı Blaundos Antik Kenti, benzersiz coğrafyası, zengin mimarisi ve yükselen turizm potansiyeliyle Anadolu’nun yeni cazibe merkezlerinden biri olmaya aday görünüyor. Stadyumun tamamen gün yüzüne çıkmasıyla birlikte kentin hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini daha fazla çekeceği öngörülüyor.





