Sağlık Bakanlığı, dermatoloji randevusu bulamayan yurttaşları aile hekimlerine yönlendirme kararı aldı. İl ve ilçe sağlık müdürlüklerine gönderilen bilgilendirmelerde, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden dermatoloji randevusu bekleyen hastaların sistemden silineceği ve “cildiye eğitimi” verilmiş aile hekimlerine yönlendirileceği belirtildi.

Sağlık emekçilerinden söz konusu uygulamaya tepki geldi. Aile hekimliği sisteminin, kuruluş amacına göre koruyucu sağlık hizmetleri üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Bu sistemin temel görevi, toplumun hastalanmadan önce sağlığını korumak; aşılamadan sağlıklı beslenme bilincine, hijyen koşullarından kronik hastalık takibine kadar geniş bir alanda önleyici hizmet sunmak. Buna rağmen, son yıllarda aile hekimliği giderek tedavi odaklı bir yapıya evriliyor. Bu dönüşüm hem hekimler hem de yurttaşlar açısından ciddi riskler taşıyor. Dermatoloji gibi özel uzmanlık isteyen bir alanda dört saatlik kısa bir eğitimle hekimlerin yetkinleşmesi mümkün değil. Ciltte görülen bir leke, basit bir alerjiden ciddi bir hastalığa kadar pek çok olasılığı barındırabilir, bu nedenle dermatolojik tanı ve tedavinin sıradan muayene koşullarıyla yürütülemeyeceği aşikar” dedi.

Ahmet Doğruyol (1)

‘Hastaneler yetersiz’

Aile hekimlerinin koruyucu hizmetten uzaklaştırılmasının, sağlık sisteminin en temel ilkesini zedelediğini belirten Doğruyol, “Randevu bulamayan hastaları bir alt basamağa yönlendirmek, sorunu çözmek yerine sadece görünmez hale getiriyor. Bu gidişle aile hekimlerine ameliyat da yaptırabilirler. Çünkü mantık hep aynı, hastaneler yetersiz, uzman sayısı az, sistem tıkanıyor; çözüm olarak sorumluluk bir alt basamağa yıkılıyor. Oysa bu sürdürülebilir değil. Vatandaşın mağduriyetini aile hekiminin sırtına yükleyerek sorun çözülmez, sadece görünmez hale getirilir. Sorunun kaynağı kapasite yetersizliği, çözümü ise uzmanlık alanlarını sulandırmak değil; nitelikli, erişilebilir ve bütünlüklü bir sağlık planlaması oluşturmak” ifadelerini kullandı.

Muhteber28072024

‘Sıra iptalleri var’

Bu kararın, aile hekimlerine ekstra bir yük getirdiğini aktaran İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muhteber Çolak, “Bakanlık kendi sistemini organize edemediği için çare arıyor ama bu çözüm değil. Böyle bir uygulamanın hiçbir anlamı yok. Bakanlık yazı gönderdi diye ya da eğitim verdi diye, bizim açımızdan dermatolojik hasta muayenesiyle ilgili bir şey değişmedi. Sorun, Sağlık Bakanlığı’nın randevu sistemini ve hasta yığılmasını çözememesi. Bu yöntem sadece aile hekimlerinin iş yükünü artırıyor. Zaten kimse buna uymuyor, uyulabilir de değil. Çünkü bu durumda hastaların sırası iptal edilmiş oluyor. Aynı problem için aile hekimine gitmek isteyen hasta zaten gitmiştir. Bir de bunun üstüne, aile hekimlerine bir yılda gelmeyen hastalarla ilgili yeni yaptırımlar getirildi. Önceden altı ay olan süreyi bir yıla çıkardılar ama bir yılda aile hekimine gelmek gibi bir yasal zorunluluk olamaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Şimdi denetimlerde aile hekimlerine soruşturma açmakla, para cezası kesmekle tehdit ediyorlar. ‘Bir yılı doldurunca o sürede gelmeyen hastalardan dolayı kesinti yapılacak’ deniyor. Böyle bir durumda Türkiye’deki bütün aile hekimlerine soruşturma açmaları gerekir. Herkes aynı durumda. Hepimize ceza mı verecekler” diye konuştu.

Hastanelerdeki yoğunluğun yanlış yöntemlerle azaltılmaya çalışıldığını vurgulayan Muhteber Çolak, “Türkiye’de çok gereksiz hastane başvurusu var. Bir hastanın yıllık ortalama hastane başvuru sayısı 12. Bu inanılmaz yüksek. İnsanlar sürekli doktora gidiyor ama sorunları çözülmüyor. Bir o doktora, bir bu doktora gidiyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok. Ama doktorlar da hastalara vakit ayıramıyor. Beş dakikada bir muayene. Hasta da mutlu değil, doktor da. Bu sistemde kimse iyileşmiyor” dedi.

‘Yaşam koşulları önemli’

Türkiye’deki poliklinik ve acil başvuru sayılarının dünyanın hiçbir ülkesinde olmadığını dile getiren Muhteber Çolak, “Bu kadar sık doktora gitmek toplumun sağlığını artırmaz. Sağlıklı toplum, sağlıklı yaşam koşullarıyla oluşur. İş, barınma, beslenme, stresin az olması, geleceğe dair güven. Bunlar sağlığın temeli. Bunları olmayan insanı istediğin kadar doktora götür, iyileşmez. Sağlıklı bir toplum, doktora kolay ulaşmakla değil, koruyucu sağlık hizmetleriyle ve toplumun yaşam koşullarını iyileştirmekle kurulur. Halk sağlığı uzmanları yıllardır bunu söylüyor. Eğer gerçekten istiyorlarsa, bu insanları dinlemeleri gerekir” dedi.

‘Sağlıklı bir toplum oluşmaz’

Çocukların bile aç okula gittiğini dile getiren Çolak, “Sabah kahvaltı yapmadan geliyorlar. Okulda yemek verilmiyor. Kantinden ancak parası varsa bir bisküvi alabiliyor. Akşam beşe kadar aç kalan çocuk nasıl ders dinlesin, nasıl öğrensin? Toplum olarak bu çocuklar açken biz nasıl rahat edebiliriz? Bunları çözmeden sağlıklı bir toplum yaratamazsınız. Dermatolog da baksın, aile hekimi de baksın, sonuç değişmez. Bu mesele aile hekimlerinin sırtına yüklenebilecek bir şey değil; toplumun genel sağlığıyla ilgili bir sorun. Son dönemde bakanlık her ay yeni eğitimler düzenliyor. Daha önce böyle şeyler olmazdı. Şimdi sırayla herkesi çağırıyorlar. Ne planlıyorlar bilmiyoruz ama bekleyip göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Filiz Erol