Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir’e göre, piyango bileti almak aslında istatistiksel bir gerçeklikten çok psikolojik bir ihtiyaçla ilişkili. İnsanlar bilet alırken, sadece para değil, aynı zamanda bir kurtuluş hayali satın alıyor. Borçlarını kapatma, yeni bir hayat kurma, sevdiklerine yardım etme gibi senaryolar kişiye kısa süreli mutluluk sunabiliyor.
Herkeste aynı etkiyi oluşturmuyor
Çekiliş sonrası büyük ikramiyenin kazanılamaması ise her bireyde farklı etkiler yaratıyor. Birçok kişi hayal kırıklığını mantıkla telafi edebiliyor; ancak bir kısmı için bu durum, daha derin psikolojik sorunları tetikleyebiliyor. Dr. Taşdemir, bu tür örneklerde kişinin zaten dolmuş bir ruhsal yük taşıdığını ve biletin çıkmamasının sadece taşı taşıran son damla olabileceğini ifade ediyor.
Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince
Psikiyatri Uzmanı Dr. Taşdemir, uzun süren ekonomik sıkıntıların risk algısını da değiştirdiğine dikkat çekiyor. Yoksul bireyler, mevcut şartlardan emekle çıkamayacağına inandığında kısa yoldan kurtuluş arayışına giriyor. Bu durumda son parasını bile bilete yatıran kişiler, bir umut bağımlılığı döngüsüne kapılabiliyor. Dr. Taşdemir, “bu kez olmadı, bir dahaki sefere olabilir” düşüncesinin umutla bağımlılık arasındaki ince sınırı gösterdiğini belirtiyor. İnsanların bu döngüye her çekilişte yeniden girmesi, psikolojik olarak ciddi bir tükenmişlik yaratabiliyor.





