Defter ve belgelerin mali müşavirde olduğunun beyanı ibraz zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2021/620 Sayılı kararı bu yönde. İlgili karar metni; Defter ve belgeleri gizlemek suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit..." olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin yeterli olduğu, sanıktan 2008 yılına ait yasal defter ve belgelerin 27/04/2012 tarihli usulüne uygun tebligatla ibrazının istenmesi üzerine, sanığın, şirkete ait defterlerin muhasebecisinde olduğunu, muhasebecinin ilk başta defterlerin kendisinde olmadığını söylediği ancak açılan davalar nedeni ile ısrar edince bir hafta kadar önce defterleri kendisine verdiğine dair savunmasının, 213 sayılı VUK’nın 13. maddesinde belirtilen mücbir sebep veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birini oluşturmayacağı gibi defter ve belgeleri saklama zorunluluğunu da ortadan kaldırmayacağı; varlığı anlaşılan ve ikamet adresinde sanığın eşine tebliğ edildiği belirtilen 13/04/2012 tarihli AGB-A-2620/3-3 sayılı istem yazısının aslı veya onaylı örneği temin edilip defter ve belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat kararı verilmesi.” Mükellef bu kararla defter ve belge gizleme suçundan beraat ediyor ancak savunmasında belirttiği defter ve belgelerinin mali müşavirinde olması sebebiyle değil. Karar metninde defter ve belgelerin mali müşavirde olduğunun iddiası mücbir sebep veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birini oluşturmayacaktır. Yani bu karar metnine göre, mükellef defter ve belgelerini ibraz edememesinin sebebini mali müşavir diye gösteremez. Mükellefler için önemli bir kara olduğu kanaatindeyim. '