Şok, bir kaza ya da hastalık sonrası vücudun alarm vermesidir. Ancak, ilk yardımın doğru yapılması, şokun etkilerini azaltabilir ve hayat kurtarabilir. Peki, İlk yardımda Şok Pozisyonu nedir? Şok Pozisyonu nasıl verilir?

Şok Pozisyonu Nasıl Verilir?

Şok pozisyonu, acil durumlarda hayati tehlike taşıyan yaralılar için verilen bir müdahaledir. İlk adımda, hem yaralının hem de çevresindekilerin güvenliği sağlanmalıdır. Yarar, sırtüstü düz bir şekilde yatırılır ve bacakları yaklaşık 30 cm kadar yukarı kaldırılır. Bacakların altına destek (çarpı, battaniye, yastık veya kıvrılmış giysi gibi) konulmalıdır. Bu uygulama, kanın vücutta daha verimli bir şekilde dağılmasını sağlar. Yaralı, üşümemesi için üzeri örtülerek ısıtılır. Yardım gelene kadar yaralı yalnız bırakılmadan yanında kalınmalı, belirli aralıklarla (yaklaşık 2-3 dakikada bir) yaşam bulguları gözlemlenmelidir. Ayrıca, yaralının temiz hava alması sağlanmalıdır. Eğer kanama varsa, derhal bu durum kontrol altına alınmalı ve hastanın sağlık kuruluşuna sevk edilmesi hızlandırılmalıdır. Yaralıda korku ve kaygı oluşmuşsa, psikolojik destek sağlanarak rahatlatılmalıdır.

Şok Nedir?

Şok, vücudun organlarına yeterli kan gitmemesi nedeniyle gelişen, yaşamı tehdit edebilecek bir durumdur. Akut dolaşım yetmezliği sonucu organlar, gerekli oksijen ve besin maddelerini alamaz. Bu durum, vücutta ciddi bozukluklara yol açabilir. Şok geçiren bir kişi, genellikle cilt solukluğu, düşük tansiyon, nabızda zayıflama ve hızlanma, baş dönmesi, susama hissi, dudak çevresinde morarma, kusma, nefes almakta zorlanma, idrarda azalma ve bilinç bulanıklığı gibi belirtiler gösterir. Daha ileri safhalarda, huzursuzluk, saldırganlık, mide bulantısı ve uyuşukluk da gözlemlenebilir.

Şokun Nedenleri

Şok, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Bunlar arasında infeksiyonlar, travmalar, anoksi (dokuların oksijensiz kalması), zehirlenmeler ve kanamalar yer alır. Kanamanın hızı ve miktarı şokun şiddetini etkiler. Kısa süre içinde kaybedilen az miktarda kan bile şok meydana getirebilirken, uzun süreli büyük miktarda kan kaybı bazen şok yaratmayabilir.

Şokun Evreleri

Şok, üç evrede gelişir. İlk evre, "kompanse" evresi olarak adlandırılır. Bu evrede, vücut kompansasyon mekanizmalarını devreye sokar. Kalp hızlanır, damarlar daralır ve böbrekler su tutar. Bu dönem genellikle belirgin bulgular göstermez ve tedaviyle hızla düzelir. İkinci evre, "dekompanse" evresidir. Bu evrede, kompansasyon mekanizmaları yetersiz kalır ve hipotansiyon, anksiyete, kafa karışıklığı ve hızlı nefes almanın yanı sıra diğer belirtiler ortaya çıkar. Tedavi ile bu evre geri döndürülebilir. Üçüncü evre ise "irreversibl" evredir ve organlarda kalıcı hasar meydana gelir. Böbrekler işlevini kaybeder, idrar çıkışı durur ve kalp fonksiyonları sürekli olarak bozulur. Bu evre genellikle ölümle sonuçlanır.

Kaynak: Haber Merkezi