İtalya’nın kuzeyinde yapılan sıra dışı bir keşif, Avrupa’nın tarih öncesi geçmişine dair önemli yeni veriler ortaya koydu. Stelvio Ulusal Parkı’nda, yaklaşık 200 milyon yıl öncesine tarihlendiği değerlendirilen binlerce dinozor ayak izi bulunması, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Keşif, dinozorların kıtadaki yaşam alanları ve hareket düzenleri hakkında kapsamlı araştırmaların önünü açtı.
Keşif Bir Doğa Fotoğrafçısıyla Başladı
Buluntuların ilk izleri, eylül ayında bölgede çalışma yapan bir doğa fotoğrafçısı tarafından fark edildi. Parkın dik ve ulaşılması güç yükseltilerinde tespit edilen ayak izleri, yapılan ön incelemelerin ardından bugün düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Uzmanlar, yüzlerce metre boyunca uzanan izlerin sistematik bir hareketliliğe işaret ettiğini belirtiyor.
Yüksek Rakımda Olağanüstü Korunma
Dinozor ayak izlerinin, bulunduğu yüksek rakıma rağmen son derece iyi korunmuş olması dikkat çekiyor. İncelemelerde, izlerdeki parmak ve pençe detaylarının net biçimde seçilebildiği ifade ediliyor. Bu durum, bölgenin jeolojik yapısının fosillerin bozulmadan günümüze ulaşmasında kritik rol oynadığını gösteriyor. Fotoğraflar ve ilk analizler, ayak izlerinin Geç Triyas döneminde yaşamış, uzun boyunlu ve küçük kafalı, otçul prosauropod türü dinozorlara ait olabileceğini ortaya koyuyor. Bilim insanları, bu türlerin daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan dev dinozorların evrimsel ataları arasında yer aldığına dikkat çekiyor.
“Avrupa’nın En Önemli Triyas Fosil Alanlarından Biri”
Milano Doğal Tarih Müzesi ile Bergamo Üniversitesi, izlerin bulunduğu bölgeyi Avrupa kıtasında Triyas çağına ait en önemli fosil alanlarından biri olarak tanımladı. Uzmanlar, bu keşfin yalnızca dinozorların varlığına değil, aynı zamanda dönemin iklim koşulları ve ekosistem yapısına dair de önemli bilgiler sunacağını vurguluyor.
İleri Teknolojiyle İnceleme Yapılacak
Bölgeye yürüyerek ulaşımın mümkün olmaması nedeniyle, araştırmaların insansız hava araçları, uzaktan algılama sistemleri ve yüksek çözünürlüklü görüntüleme teknolojileri ile sürdürüleceği bildirildi. Yetkililer, yapılacak detaylı çalışmaların ardından alanın bilimsel açıdan daha kapsamlı şekilde belgelenmesini hedefliyor. Keşif, İtalya’nın doğal mirasına yeni bir boyut kazandırırken, Avrupa’nın tarih öncesi dönemine dair bilinenleri yeniden değerlendirmeye açabilecek nitelikte önemli bir bilimsel gelişme olarak değerlendiriliyor.





