UNESCO’nun ilanıyla dünya çapında kutlanmaya başlanan 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü, bu yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde geniş katılımlı bir programla hayata geçirildi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, Türk dünyasından temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirerek dilin, kültürün ve sanatın evrensel gücünü yansıttı.

Ortak tarihin, kültürün ve gönül coğrafyasının güçlü bir ifadesi

İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, konuşmasında 15 Aralık’ın sadece bir anma günü olmadığını, aynı zamanda Türkçenin binlerce yıllık tarihine vurgu yapan bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Yıldır, Orhun Yazıtları’nın çözülmesiyle Türkçenin bilimsel zemine taşındığını hatırlatarak, dilin düşünceyle olan bağını da güçlü sözlerle vurguladı. Toplumların dil zenginliğiyle geliştiğini belirten Yıldır, İzmir’i herkesin evi olarak tanımladı. Programda, Başkan Cemil Tugay’ın mart ayında yeni bir Türk Dili Ailesi Buluşması düzenleme sözü de yeniden gündeme geldi.

Önemli isimlerle panel düzenlendi

Etkinlik kapsamında düzenlenen “Türk Dünyası ve Dünya Türk Dili Ailesi Günü” panelinde Türkçenin tarihi ve bilimsel gelişim süreci derinlemesine ele alındı. Panelin moderatörlüğünü Prof. Dr. Şaban Doğan üstlenirken, katılımcılar arasında Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu, Dr. Karlygaş Aşirhanova ve Feyyaz Sağlam yer aldı. Dilin insanlık tarihindeki rolüne dikkat çeken konuşmalarda, Türkçenin yazılı tarihle buluştuğu anlardan günümüze uzanan yolculuk anlatıldı.

Türkçenin yolculuğunu anlattı

Prof. Dr. Doğan, Türkçenin yazılı hale geliş serüvenine dair önemli bilgiler paylaştı. İlk yazıtların Strahlenberg tarafından keşfedildiğini, sonrasında Fin araştırmacılar ve Rus arkeologların katkısıyla bilim dünyasının dikkatini çeken Orhun Yazıtları'nın ortaya çıktığını belirtti. 15 Aralık 1893’te Vilhelm Thomsen’in bu yazıtları çözümlemesiyle Türkçenin ilk yazılı belgeler olarak kabul gördüğünü anlattı. Panelde dilin yalnızca iletişim aracı değil, aynı zamanda bilgi aktarımının taşıyıcısı olduğu vurgulandı. Prof. Dr. Gülmira Kuruoğlu dili bir köprü olarak tanımlarken, Dr. Karlygaş Aşirhanova Türkiye Türkçesinin ortak iletişim dili olması gerektiğini savundu. Feyyaz Sağlam ise Türkçenin artık bir dünya dili olduğunu söyledi.

Farklı ülkelerden piyanistler geceye renk kattı

Etkinliğin sonunda, Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının piyano konseri izleyenlere müzik dolu anlar yaşattı. Samir Mirzayev, Talgat Arakeev, Pelin Ece Acar, Dameli Nurbergen ve Hakan Aksoy’un performansları büyük beğeni topladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı İzmir Devlet Türk Dünyası Dans ve Müzik Topluluğu’nun gösterisi geceye damga vurdu. Program, Kent Arşivi ve Müzeler Müdürlüğü ile TÜRKSOY iş birliğinde hazırlanan “Türk Dünyasında Kadim Başkentler: Kadın ve Moda” temalı fotoğraf sergisinin açılışıyla tamamlandı. Salim Ezer’in katkılarıyla hazırlanan sergi, Türk kültürünün görsel hafızasını İzmirli sanatseverlerle buluşturdu.

Muhabir: Canan Kaya