Meme ağrısı, kadınların en yaygın şikâyetleri arasında yer alıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tuğba Balkaya Tunçel, ağrıların çoğunlukla hormonal değişikliklere bağlı olarak geliştiğini ancak her belirtiye dikkatle yaklaşılması gerektiğini söyledi. Meme kanserinin tipik belirtisi olmamakla birlikte, bazı ağrıların detaylı incelenmesi gerektiğini vurguladı.
En sık neden hormonal değişiklikler
Kadınlarda sıkça görülen meme ağrısının en yaygın nedeni hormonal dalgalanmalar. Adet öncesi dönem, hamilelik, emzirme gibi hormon seviyelerinin değiştiği dönemlerde memede dolgunluk ve hassasiyet doğal kabul ediliyor. Dr. Tunçel, bu ağrıların genellikle her iki memede hissedildiğini ve döngüsel olduğunu belirtti. Bu süreçlerde doğru sütyen tercihi, kafein kısıtlaması ve yaşam tarzı düzenlemeleri şikâyetlerin azalmasına katkı sağlayabiliyor.
30-45 yaş arası kadınlarda yaygın olarak rastlanan fibrokistik meme yapısı ve kistler, ağrının bir diğer önemli nedeni olarak öne çıkıyor. Bu yapılar genellikle iyi huylu olup, basit ultrason tetkikleriyle kolayca tespit edilebiliyor. Sıvı dolu kistler büyüdükçe baskı yaparak ağrıya yol açabiliyor.
Kas kaynaklı ağrılar, meme ağrısıyla karışıyor
Bazı durumlarda ağrı, memeden değil göğüs duvarı kaslarından kaynaklanıyor. Yanlış duruş, ağır kaldırma veya kas zorlanmaları da meme ağrısı hissi yaratabiliyor. Bu tip ağrılar genellikle hareketle artıyor ve üzerine basıldığında daha da belirginleşiyor. Dr. Tunçel’e göre bu belirtiler, meme dokusundan bağımsız değerlendirilmesi gereken durumlar arasında yer alıyor.
Meme kanserinde görülen ağrıların çoğu zaman tek taraflı olduğunu, genellikle memede sertlik, akıntı, ciltte kalınlaşma veya çekinti gibi başka belirtilerle birlikte ortaya çıktığını ifade eden Dr. Tunçel, yalnızca ağrının çoğu zaman ciddi bir hastalıkla ilişkili olmadığını vurguladı. Ancak ciddiye alınması gereken bulgularla birlikte ortaya çıkan ağrıların, vakit kaybedilmeden uzman kontrolü gerektirdiğinin altını çizdi.
Uygun yöntemlerle neden kolayca belirlenebilir
Meme ağrısıyla başvuran hastalara öncelikle detaylı bir tıbbi öykü ve fizik muayene uygulandığını belirten Dr. Tunçel, yaşa ve klinik tabloya göre meme ultrasonu ya da mamografinin tercih edildiğini ifade etti. Uygulanan tedavi ise ağrının kaynağına göre planlanıyor. Yaşam tarzı değişiklikleri, destekleyici sütyen kullanımı, sıcak-soğuk kompres uygulamaları ve gerekli durumlarda ilaç tedavisi, hastaların büyük kısmında şikâyetleri kontrol altına alabiliyor.





