İsrail’de yoğun tartışmalara sebep olan ve bazı siyasi çevrelerce “Filistin Devleti’nin önünü açacağı” gerekçesiyle eleştirilen Gazze tasarısının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilmesine ilişkin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dan memnuniyet açıklaması geldi. Kudüs’ten yapılan duyuruda, tasarının kabulünün İsrail hükümeti tarafından olumlu karşılandığı belirtildi. İsrail Başbakanlık Ofisi, Başbakan Netanyahu adına yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik planın BMGK’dan destek almasının “bölge için önemli bir kazanım” olduğu görüşünü paylaştı. Açıklamada şu ifadeye yer verildi: “İsrail Devleti ve Başbakan Netanyahu, Trump ve yorulmak bilmeyen ekibini alkışlıyor.” Söz konusu planın Gazze’de Barış Kurulu kurulmasını ve bölgenin tamamen askerden arındırılmasını öngörmesi nedeniyle “barış ve refaha kapı aralayacağı” savunuldu.
Hükümet tasarıdan memnun
BMGK’dan geçen karar, oylama öncesinde İsrail siyasetinde sert tartışmalara yol açmıştı. Bazı İsrailli politikacılar, metinde geçen belirli ifadelerin uzun vadede bağımsız Filistin Devleti’nin oluşumunu destekleyebileceği iddiasıyla tasarıya karşı çıkmıştı. Ancak Netanyahu cephesi, plana yönelik eleştirilere karşın, kararın Abraham Anlaşmaları’nın genişlemesine zemin hazırlayacağını ve ABD’nin liderliğinin Ortadoğu’da istikrara katkı sunacağını savundu. Açıklamada, tasarının uygulanmasıyla birlikte:
- Gazze’nin tamamen silahsızlandırılmasının başlatılacağı,
- Gazze Şeridi’nde kalan ölü İsrailli esirlerin cenazelerinin teslim edileceği,
- Bölgedeki kontrolün uluslararası mekanizmalar eşliğinde yeniden şekilleneceği
öngörüsünün altı çizildi.
Netanyahu hükümeti ayrıca, İsrail’in “tüm komşularıyla barış ve refah doğrultusunda işbirliğine hazır olduğu” mesajını yineledi ve bölge ülkelerini ilişkileri normalleştirmeye çağırdı.
BMGK’da oylama: 13 kabul, 2 çekimser
ABD tarafından sunulan tasarı, BMGK’da yapılan oylamada 13 ülkenin ‘evet’ oyuyla kabul edildi. Rusya ve Çin tasarıya çekimser kaldı. Tasarı, Gazze’de Barış Kurulu oluşturulmasını ve bölgede Uluslararası İstikrar Gücü görevlendirilmesini öngörüyor. Bu karar, Gazze’de savaş sonrası düzenin nasıl şekilleneceğine ilişkin uluslararası tartışmalarda yeni bir aşamaya işaret ederken, İsrail iç siyasetinde de dengeleri yeniden hareketlendirmiş durumda.





