Azerbaycan’ın başkenti Bakü, ülkenin egemenliğinin yeniden tesis edilmesine yönelik hukuki ve siyasi sürecin ele alındığı kapsamlı bir uluslararası konferansa ev sahipliği yaptı. “Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin yeniden sağlanması: Uluslararası hukuki yönler” başlıklı etkinlik, İMZA İctimai Birliği tarafından düzenlendi ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden üst düzey katılımcıları bir araya getirdi. Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, İMZA İctimai Birliği Türkiye Temsilcisi ve eski Bakü Büyükelçisi Hulusi Kılıç, milletvekilleri, akademisyenler ve çeşitli ülkelerden uzmanların yer aldığı konferans, çevrim içi ve yüz yüze katılımlarla gerçekleştirildi. Rusya, Fransa, İtalya, ABD, Gürcistan, Pakistan ve Almanya’dan diplomatik temsilciler ve siyasetçiler de etkinlikte görüşlerini paylaştı. Azerbaycan Milli Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü mücadelesinin uluslararası hukuk açısından değerlendirilmesine odaklandı.

Büyükelçi Akgün: “Azerbaycan’ın zaferi tarihi bir dönüm noktasıdır”

Konferansta konuşan Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi ve Türk dünyasının özgürlük arayışı üzerinden yaptığı değerlendirmede, Ankara’nın Sovyetler’in dağılmasının ardından bağımsızlığını ilan eden Türk devletlerini tanıyan ilk ülke olduğunu hatırlattı. Akgün, Azerbaycan’ın 2. Karabağ Savaşı ile topraklarını işgalden kurtarmasının tüm Türk dünyası açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şu mesajı verdi: “Bu büyük bir başarıdır. Türkiye olarak, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, her zaman kardeş Azerbaycan’ın yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.” Akgün ayrıca, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin stratejik temelini oluşturan Şuşa Beyannamesi’nin, iki ülkenin bağımsızlık ve egemenlik kararlılığını ebediyen güvence altına alan hukuki bir belge olduğunun altını çizdi.

“Zengezur Koridoru bizim ortak hayalimiz”

Büyükelçi Akgün, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış yönünde atılan adımları memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, Zengezur Koridoru’nun bölgesel istikrar açısından stratejik önem taşıdığını söyledi: “Zengezur Koridoru'nun en kısa zamanda hayata geçmesi en büyük arzumuzdur. Büyükelçilik görevim sona erdiğinde Türkiye’ye bu koridoru kullanarak dönmek istiyorum. Bu da benim şahsi hayalimdir.” Konferansta konuşan İMZA Türkiye Temsilcisi Hulusi Kılıç, 1990’larda başlayan işgal süreci ve sonrasında yaşanan 30 yıllık başarısız müzakere dönemine dikkat çekti. Kılıç, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ilk göreve geldiği dönemde verdiği kararlı mesajları hatırlatarak, Azerbaycan’ın uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik olarak güç toplayarak doğru zamanı beklediğini ifade etti. Kılıç, şu sözlerle Azerbaycan’ın başarısını vurguladı: “Sonunda Azerbaycan toprak bütünlüğünü ve egemenliğini sağladı. Bu tarihi süreci gururla izledik.” Türkiye ile Azerbaycan arasındaki bağın sadece stratejik değil, aynı zamanda kültürel ve duygusal bir zemine sahip olduğunu belirten Kılıç, 2. Karabağ Savaşı’nın bu birlikteliği görünür kıldığını ifade etti. “Şuşa Beyannamesi, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin tapusudur.” dedi.

Uluslararası hukuk perspektifi tartışıldı

Konferans boyunca uzmanlar, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasının uluslararası hukuk açısından doğurduğu sonuçları, barış sürecinin bölge jeopolitiğine etkilerini ve yeni dönemin diplomatik parametrelerini detaylı şekilde değerlendirdi. Bakü’deki etkinlik, Karabağ sonrası oluşan yeni bölgesel mimarinin uluslararası platformda daha görünür hale gelmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Kaynak: AA