Günümüzde merkez bankalarının doğrudan halkın kullanımına sunduğu para konumundaki banknotlar, pamuk, keten, kâğıt ve polimer gibi çeşitli fiziksel materyallerden üretilmektedir. Fiziksel biçimde dolaşıma talep anında arz edilen konvansiyonel banknotlar, mevcut formları ile dijital ekonomik faaliyetlerde işlevsellik gösterememekte ve dijital ortamlarda değişim aracı olma fonksiyonunu kaybetmektedir. Bu nedenle banknotların dijital ödemeler için banka mevduatı gibi dijital ortamlarda karşılığı olan ödeme araçlarına dönüştürülmeleri ya da kredi kartları aracılığı ile ek çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.

Merkez bankaları, paralarının dijital ortamlarda işlevselliği artırılmış bir şekilde kullanılabilir olmasını sağlamak üzere araştırma ve geliştirme projeleri yürütmektedir. Toptan ve perakende ödemeler alanında elektronikleşme süreçlerinin tamamı, bu çabaların farklı evrelerini temsil etmektedir. Dijitalleşme, ödemelerde toptan ve perakende ayırımının olmadığı bir alternatif mimari sunabilecektir. Ödemelerin dijitalleşmesi sürecinin son aşaması olarak kabul edilebilecek Merkez Bankası Dijital Parası, en yalın ve basit hali ile egemen bir ülkenin parasının dijital biçimi olarak tanımlanabilmektedir.

Merkez Bankası Dijital Parası denilince akla kripto varlıklar gelebilmektedir; ancak dijital para bir kripto varlık değildir. İktisaden, dijital para, ülke parası olarak kullanılan banknotun dijital biçimidir. Dijital para, yasal ödeme aracı olarak kanuni dayanak üzerinden hukuki çerçevesi tanımlanmış, millî egemenlikten gücünü alarak toplumsal uzlaşıyı temsil eden ve tek millî değer ölçüm birimi niteliğindeki ülke parasının yeni bir biçimidir. Bu bağlamda, dijital para ile kripto varlıkların hem ekonomik hem de hukuki çerçeve olarak birbirlerinden tamamen farklı kavramlar olduğunun içselleştirilmesi, kritik önem taşımaktadır. Örneğin, dijital Türk Lirası ile kast edilen, Türk Lirası’nın dijital biçimidir. Birimi, mevcut para formunda olduğu gibi Türk Lirası’dır.

Dijital Türk Lirası, yeni teknolojik potansiyelleri ve ayrıca pandemi ile birlikte giderek daha hızlı dijitalleşen ekonomik faaliyetleri fırsata dönüştürme kapasitesi taşıyacak şekilde tasarlanıp geliştirilebilecektir. Yeni teknolojiler paraya işlevsellik kazanımları sağlayabilecek; ancak paranın fıtratını değiştiremeyecektir.

Tedavüle sokulması halinde dijital Türk Lirası’nın, finansal kapsayıcılık oranının artırılması, ödemelerin kesintisiz ve sürekli çalışma ilkesine uygun tamamlayıcı bir ödeme kanalı oluşturulması, dijital ödemelerde yeknesaklık imkânının sağlanması ve programlanabilir ödemeler altyapısının hazırlanarak yenilikçi kullanım alanları için bir taban oluşturulması noktalarında katkı sağlayacağı ön görülmektedir.

Dijital Para Nasıl Saklanır?

Dijital para işlemlerini kaydetmenin ve paranın durumunu ifade etmenin birden fazla yolu vardır. Harcanmamış İşlem Çıktısı (UTXO, İng. Unspent Transaction Output) modeli ve hesap (bakiye) modeli, bir dağıtık defter ağında kullanılabilecek iki farklı yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. UTXO modelinde her işlem, bir veya daha fazla girdi ve bir veya daha fazla çıktıdan oluşmaktadır. Yeni bir işlem oluşturulduğunda, girdiler kullanıcının sahipliğinde bulunan önceki işlemlerin çıktılarına referans vererek gerekli kriptografik kontroller ile harcanmaktadır. İşlem sonucunda, gelecekteki işlemlerde sahipleri tarafından girdi olarak referans alınabilecek yeni ve harcanmamış çıktılar oluşmaktadır. Bu model, fiziksel paranın çalışma şekline benzemektedir. Ödemede kullanılan banknotun sahipliğinin değiştiği ve kişinin toplam bakiyesinin sahip olduğu banknotların toplamı olduğu şeklinde düşünülebilmektedir

Hukuki Gereksinimler

Finans sektöründeki bilim ve teknoloji temelli yenilikler, merkez bankalarına para basımı ve ödeme sistemlerindeki asli faaliyetlerini gerçekleştirmeleri için yeni enstrümanlar sunmaktadır. Dijital para, kamusal bir gereksinim ve teknolojinin buna olanak tanıması sonucunda egemen para biriminin dijital bir temsili olarak ortaya çıkmaktadır. Bütün sosyal değişimlerde olduğu gibi, teknolojik değişimlerin de toplum ve hukuk düzenine etkileri olmaktadır. Hukuk, teknolojik değişimleri takip ederek onun etkilerine göre yeniden şekillenebildiği gibi, teknolojik bir yeniliğin uygulanmasında da devlet ve toplumun gereksinimleriyle oluşan hukuk düzenine uyum sağlanması gerekmektedir. Dijital Türk Lirası Sisteminin tasarımında meri mevzuatımızdaki amir hükümlerin zorunlu kıldığı hususlar göz önünde bulundurularak dijital paranın tedavülü için başta 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu olmak üzere mevzuatımızda bir takım düzenlemeler gerekmektedir.

Sonuç itibariyle TCMB’nin belirlediği ilkeler ve yaklaşımlar göz önünde bulundurularak Dijital Türk Lirası Sistemi; mahremiyeti gözetecek, mevcut iktisadi ve finansal süreçlere zarar vermeyecek, teknolojik yeniliklere uyum sağlayabilecek, dijital ekosistemlerdeki bileşenler ile birlikte çalışabilecek ve herhangi bir finansal aracı kuruma bağımlı olunmadan erişilebilecek şekilde tasarlanmaktadır. Benimsenen modülerlik anlayışı ile herhangi bir teknolojiye bağımlı kalınmaması hedeflenmektedir.