Dünya Çocuk ve Aile Koruma Platformu (ÇAKOP) tarafından düzenlenen IV. Uluslararası Dünya ÇAKOP Sempozyumu, “Yapay Zeka Çağında Aile: Tehditler ve Fırsatlar” temasıyla İstanbul’da yapıldı. Sempozyumda yapay zekanın aile yapısı, çocukların gelişimi ve toplumsal etkileri çok yönlü olarak ele alındı. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde düzenlenen sempozyuma Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, İstanbul Vali Yardımcısı Cengiz Karabulut, Başakşehir Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, akademisyenler, psikiyatristler, psikologlar ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi katıldı.

“Teknolojinin en güçlü olduğu zaman, ailenin de en güçlü olması gerekir”

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, insanlık tarihinin en köklü dönüşüm süreçlerinden birinin yaşandığını belirterek, yapay zekanın artık hayatın her alanına doğrudan etki ettiğini söyledi. Yapay zekanın yalnızca bir teknoloji değil, kararları ve düşünce biçimlerini etkileyen bir unsur haline geldiğine dikkat çeken Sayan, “Bir çocuk ödev yaparken, bir doktor tanı koyarken, bir sanatçı beste üretirken yapay zekadan yararlanıyor. Yapay zeka, adeta insanın bir uzantısı haline geldi. Ancak asıl sormamız gereken soru şu: Bu zeka bizi geliştiriyor mu, yoksa biz bu zekaya teslim mi oluyoruz?” dedi. Sayan, dijital dünyanın bireylerin alışkanlıklarını ve ilişkilerini şekillendirdiğini vurgulayarak, her tıklamanın ve tercihin kişisel verilerin bir yansıması haline geldiğini ifade etti.

“Aile, çocuğun ilk yazılımıdır”

Konuşmasında aile kavramının önemine de değinen Sayan, “Bugün bir çocuğun ilk kelimesini ekrandan duyar hale geldik. Oysa aile, çocuğun karakterinin ilk yazılımıdır. Bu yazılım sevgiyle, ilgiyle ve iletişimle yazılır. Yapay zeka, çocuklarımızın zihinsel ve duygusal gelişimini derinden etkiliyor. Bu nedenle teknolojinin en güçlü olduğu zaman, ailenin de en güçlü olması gereken zamandır” diye konuştu. Küresel yapay zeka pazarının büyüklüğünün yaklaşık 400 milyar dolara ulaştığını hatırlatan Sayan, Türkiye’nin “Milli Teknoloji Hamlesi” kapsamında yapay zeka, 5G ve siber güvenlik alanlarında yerli ve milli çözümler geliştirdiğini söyledi. Sayan, “Türkiye Yüzyılı vizyonu, teknolojiyi insan merkezli bir medeniyet perspektifiyle ele alıyor” ifadelerini kullandı.

“Çocuklarımızı dijital tehditlerden korumak istiyoruz”

Dünya ÇAKOP Başkanı Zuhal Öztürk ise konuşmasında, çocukların ve gençlerin dijital çağda karşı karşıya kaldığı risklere dikkat çekti. Öztürk, “Kimsenin çocuklarımıza el uzatmasını istemiyoruz. Birilerinin bir tuşa basarak çocuklarımızı farklı yönlere sürüklemesine izin vermek istemiyoruz. Bu nedenle sivil toplum, akademi ve kamu olarak omuz omuza çalışıyoruz” dedi. Teknolojiye karşı olmadıklarını vurgulayan Öztürk, amaçlarının çocukların dijital dünyada korunmasını sağlamak olduğunu belirtti.

Yapay zekanın aile üzerindeki etkileri masaya yatırıldı

Sempozyum, 65 sivil toplum kuruluşu, 42 bilim kurulu üyesi, 8 paydaş üniversite ve Başakşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirildi. Gün boyu süren oturumlarda yapay zekanın aile yapısı, çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimi üzerindeki etkileri ele alındı. Birinci oturumda, “Ailenin Sessiz Çözülmesi”, “Yapay Zeka ve Beyin Üzerindeki Etkileri”, “Robo-Chat’lerin Öğrenmeye Etkisi” ve “Sanal Ebeveynlik” gibi başlıklar tartışıldı. Öğleden sonra yapılan oturumlarda ise yapay zekanın kimlik oluşumu, bağımlılık tasarımı ve duygusal manipülasyon üzerindeki etkileri uzmanlar tarafından değerlendirildi. Sempozyumun son bölümünde, yapay zekanın aile ve günlük yaşamda sunduğu avantajlar, riskler ve çözüm önerileri ele alınarak politika ve farkındalık önerileri paylaşıldı.

Kaynak: AA