Video Haber

Kanser tedavisindeki ilerleme ölüm oranlarını azaltıyor

Kanser tanı ve tedavisinde son yıllarda kaydedilen bilimsel ve teknolojik ilerlemeler, hastalığa bağlı ölüm oranlarının düşürülmesinde belirleyici rol oynuyor. Uzmanlar, erken tanı, etkili tedavi ve koruyucu sağlık politikalarının güçlendirilmesiyle önümüzdeki yıllarda kanser ölümlerinin önemli ölçüde azaltılabileceğine dikkat çekiyor

Abone Ol

Kanser tanı ve tedavisinde son yıllarda kaydedilen ilerlemeler, hastalığa bağlı ölüm oranlarının düşürülmesinde önemli rol oynuyor. Dünya Kanser Kontrol Örgütü’nün (UICC) önceki başkanlarından, Medicana Sağlık Grubu Bilim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, küresel ölçekte yürütülen yeni stratejilerle 2035 yılına kadar kanser ölümlerinin yüzde 25 oranında azaltılmasının hedeflendiğini söyledi.

Melbourne’de düzenlenen Dünya Kanser Liderler Zirvesi 2025’te açıklanan ve 2008 yılından bu yana katkı sunduğu UICC bildirgesini değerlendiren Prof. Dr. Kutluk, küresel kanser yükünün giderek arttığına dikkat çekti. Her yıl dünyada yaklaşık 20 milyon kişinin kansere yakalandığını, 10 milyon kişinin ise yaşamını yitirdiğini belirten Kutluk, mevcut eğilimlerin sürmesi halinde bu rakamların 2040’a kadar ciddi biçimde artabileceğini vurguladı.

Küresel yol haritası: “5x5x5-2035” eylem planı

Kutluk, UICC’nin 2025 bildirgesinin önceki bildirgelere kıyasla daha kapsamlı bir çerçeve sunduğunu belirterek, “5 küresel hedef, 5 ulusal eylem alanı ve 5 temel ilke” üzerine kurulan “5×5×5-2035” eylem planının, ülkeler için uygulanabilir bir yol haritası sunduğunu ifade etti.

Bu plana göre, eğer mevcut eğilimler değişmezse 2040 yılına gelindiğinde yıllık kanser vaka sayısının 30 milyona, yıllık kanser ölümlerinin ise yaklaşık 15 milyona ulaşması bekleniyor. Kutluk, bu artışın başlıca nedenleri arasında nüfus artışı, yaygın tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, obezite ve hareketsiz yaşam tarzını gösterdi.

Ülkeler arasında ciddi eşitsizlikler var

Kanser yükü dünya genelinde artış gösterse de ülkelerin tanı ve tedavi olanakları açısından eşit koşullara sahip olmadığını vurgulayan Kutluk, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde erken tanı ve tedaviye erişimde ciddi eşitsizlikler bulunduğunu söyledi. Kanserin yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda ekonomik açıdan da ülkeler üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu ifade etti.

“Tanı, tedavi ve önlenmesinde devrim yaşandı”

Kanser alanında önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirten Prof. Dr. Kutluk, “Kanserde korunma, erken tanı ve tedavide çok yol alındı. Tanı, tedavi ve önlenmesinde devrim yaşandı diyebiliriz” dedi. Ancak ortak ve küresel hedefler belirlenmediği sürece, tek tek hekimlerin, hastanelerin ya da devletlerin çabalarının bu küresel tabloyu değiştirmeye yetmeyeceğini vurguladı.

Kutluk, UICC’nin bildirgeyi güncelleme nedeninin, artan vaka ve ölüm sayılarına rağmen konunun hâlâ güncelliğini koruması olduğunu belirterek, “Kanser ölümlerini bir günde azaltamayız ama akılcı bir planla 2035’e kadar yüzde 25 azaltabiliriz. Bu gerçekçi bir hedef” diye konuştu.

Erken tanı, evrensel erişim ve güçlü veri sistemleri

Bildirgenin temel hedefleri arasında kanserlerin en az yüzde 60’ının erken evrede tanı alması, temel kanser hizmetlerine evrensel erişimin sağlanması, finansal koruma mekanizmalarının güçlendirilmesi ve inovasyon kapasitesinin artırılması yer alıyor. Kutluk, özellikle veri ve bilgi sistemlerinin güçlendirilmesinin kritik önem taşıdığını, nüfus tabanlı kanser kayıtları olmadan bu hedeflere ulaşmanın mümkün olmadığını dile getirdi.

Türkiye’nin kanser verileri konusunda görece iyi bir noktada olduğunu belirten Kutluk, araştırma ve inovasyonun artırılmasının kanserle mücadelede bir sonraki aşama için hayati olduğunu söyledi.

Türkiye’de tablo: Yıllık 240 bin yeni vaka

Türkiye’deki duruma da değinen Prof. Dr. Tezer Kutluk, yaklaşık 86 milyon nüfusa sahip ülkede her yıl ortalama 240 bin yeni kanser vakası görüldüğünü, bu vakaların yaklaşık yarısının yaşamını yitirdiğini ifade etti. Ancak doğru stratejilerle aynı sayıda insanın da hayatta kaldığını vurguladı.

“Kanserin önlenmesi, erken tanısı ve tedavisi doğru kullanıldığında her yıl 100-120 bin kişinin hayatı kurtarılıyor” diyen Kutluk, toplumda kanseri yenmiş bireylerin sayısının giderek arttığını söyledi.

Sağkalım oranları yükseliyor, kanser önlenebilir hale geliyor

Kutluk, kanser tedavisinde sağlanan ilerlemeler sayesinde erişkin kanserlerinde sağkalım oranının yüzde 70’e, çocukluk çağı kanserlerinde ise yüzde 85’e ulaştığını belirtti. Kanserlerin üçte birinden fazlasının önlenebilir hale geldiğini vurgulayan Kutluk, meme, kalın bağırsak ve rahim kanserlerinde tarama programları sayesinde erken tanının mümkün olduğunu hatırlattı.

Kanserin yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik bir halk sağlığı sorunu olduğunun altını çizen Kutluk, 2020–2050 yılları arasında kanserin küresel maliyetinin, ekonomik kayıplarla birlikte 25 trilyon dolara ulaşmasının beklendiğini ifade etti.

“Kanseri bir gün tarihin derinliklerine gömeceğiz” diyen Kutluk, tüm ülkelerin gelir düzeyinden bağımsız olarak kanserle mücadeleyi öncelikli bir sağlık politikası haline getirmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }