- yüzyılın ikinci yarısında İngiltere’de buharlı makina icadıve kullanılması sanayi devriminin başlangıcı olarak kabul edilir. Makinelerin kullanılmaya başlanması, Avrupa’da artan nüfusun ihtiyaçlarının karşılanamaması, hammaddeye olan ihtiyacın çoğalmasıyla, 16. ve 17. yüzyıllarda Orta ve Güney Amerika’dan çaldıkları (altın ve gümüş) ile zenginleşen,İngiltere, İspanya, Portekiz ve diğer Avrupa devletleri, başta pamuk olmak üzere gerekli olan hammadde arayışı içine girerek, Asya ve Afrika’da hammadde yönünden zengin ülkeleri sömürgeleştirmek için yerli halkı silah zoruyla (yerli iş birlikçilerin desteğiyle) bastırarak yüz yıllardan beri (değişik şekillerde) doğal kaynaklarını, insan hayatını ve onurunu yok sayarak çıkarları doğrultusunda vahşice kullanıyorlar. Geçen yüzyıllardan itibaren artan, dünya nüfusunun ihtiyaçlarını (Bazı bölgelerdekilerin ayrıcalıklı ve öncelikli olarak) karşılamak üzere artırılan üretim sonucu oluşan vahşi tüketim toplumlarının doğayı sorumsuzca kirletmesi vahşi kapitalizm için bir sorun teşkil etmediği gibi, kendilerini dünya üzerindeki diğer ülkelerin hamisi gibi gören ülkeler tarafından değişik metotlar uygulanarak “Yasal hükümetleri askeri darbelerle devirerek kendilerine yakın olan iktidarı iş başına getirmeleri, iç savaş çıkararak ülkeyi işgal etmeleri, kendilerine yakın olanlarla iş birliği yaparak göstermelik seçimlerle dostlarını iktidar yapmaları, seçimle iktidar olanları diktatör ilan edip, demokrasiyi getireceğiz teranesiyle ülkeyi işgal ederek“, artan ihtiyaçlar karşısında azalan hammaddeyi elde etmek için her türlü insan onurunu ve hayatını yok sayarak elde etme yoluna gitmeleri, günümüz vahşi kapitalist sistemin önceliği oldu. Bu yüzyılda insanların ihtiyaçlarına büyük çabalar sarf etmeden ulaşmaları sırasında oluşan çevre kirliliği ve yıkımına dikkat etmemeleri, inatla!!! durumu düzeltmek adına üzerlerine sorumluluk almamalarını düşünmek gerek! Vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü gelişmiş (Sözde) demokrasinin hüküm sürdüğü demokrasi havarisi! ülkelerden birinde, 11 Eylül günü yaklaşık 3000 masum insanın hayatını kaybetmesine sebep olan New York (Kimin yaptığı halen muamma olan!!!) terör saldırısı sonrası, diğer ülkelerin de (Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Suudi Arabistan, Pakistan, Çin) desteğini alarak 20 senedir, Rus işgaline karşı koyması için oluşturdukları mücahitlerin devamı olanları terörist ilan ederek, terörü bitireceğiz bahanesiyle işgal ettikleri büyük doğal zenginlikleri olan Orta Asya ülkesinden, büyük maddi ve insan kaybından sonra kaçarcasına terk etmeleri, dünya üzerindeki kapitalist yardakçılarına vahşi kapitalizmin gerçek yüzünü ve işgal altında ülkede işgalcilerle iş birliği yaparak (Suriye’de YPG ile PKK’yı da bekleyen son) ülkelerine ihanet edenlerin, emperyalist, vahşi kapitalistler tarafından işleri bittiğinde yüz üstü bırakılarak nasıl terk edildiklerini göstermeye yeter. 20 sene boyunca, zenginliklerini sömürmeleri, kendilerince yaratılan sözde teröristleri yok etmek için olur olmaz yerlerdeki sivil halkı, çocukları, düğünlerini bombalamaları ve çıkan çatışmaları neticesinde, Afganlı muhaliflerle birlikte 240 bine yakın Afganlının hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Bu süre zarfında ise ABD askerlerinin 2500, ABD adına çalışan 4500 sivil Afganlının hayatlarını kaybettikleri kayıtlara geçmiştir. Bu tabloda ABD’nin ülkeyi terörden arındırarak, ülkenin demokrasi ve özgürlüğü kazanımı!!! olarak karşımıza çıkıyor. Sahi ABD’nin sayın Başkanı Biden, “Biz Afganistan'a ülke inşa etmek için gitmedik” demedi mi!!! ABD’nin Emperyalist vahşi kapitalistleri ve saygıdeğer dostları bu nadide tablo ile ne kadar övünseler azdır!!!
Kapitalizmin vahşi güzelliği (!)
Ferit Reyhan Sümer
Yorumlar