' İnsan vücudu inanılmaz derecede kompleks bir makine olmasına karşın kasların olgunlaştıktan sonra aldıkları formları ve işleyiş farklarını incelemek ve anlamak hem genetiğimizi hem de çevremizi daha iyi kavramamıza yardımcı olabilir. Öncelikle insanın aerobic ve anaerobic (aerobik) enerji sistemlerinden basitçe bahsedelim: “aero” kelimesi hava veya hava ile alakalı anlamına gelen Antik Yunanca'daki «aer» sözünden gelir ve «aerobic» sözcüğünün anlamının, hava gerektiren yani oksijen gerektiren manasında olduğunu görebiliriz ki, bu da «aero» ve «bios» yani yaşam anlamına gelen kökün birleşiminden doğar Vücuttaki kas lifi türlerinden ilk bahsedeceğimiz «tip 1» kas lifleri. Bunlar yavaş kasılan kas liflerimizdir: çalışmak için oksijene ihtiyaç duyarlar (yani aerobiktirler) ve uzun süreli aktivitelerde kullanılırlar, çünkü bize anlık olarak az ama uzun vadeli güç sağlarlar. Boyutları diğer türlere göre daha küçüktür. Genelde 1 dakika ve üstü efor gerektiren olaylarda kullanılırlar: Örneğin uzun mesafe koşarken veya düşük tempolu bir bisiklet gezintisi sırasında. Diğer kas lifi grubu «Tip 2» kas lifleri. Bu grup kendi içinde ikiye ayrılır: Tip 2 A ve Tip 2 B. Tip 2 A kaslar anaerobiktirler ve enerjiyi glikojen depolarından veya kan şekerinden alırlar, dolayısıyla enerjiyi hızlı harcarlar. Kullanıldıkları aktiviteler genelde 1 dakikanın altında efor gerektirirler. Hızlı kasılmaları sayesinde daha fazla ani güç verirler. Bu tip kasların kullanımına örnek olarak dört yüz metre ila bir kilometre arası yüksek tempo bir koşuyu ya da spor salonunda 15 tekrar boyunca ortalama bir direnç egzersizin yapılışını örnek olarak verebiliriz. Tip 2 B kasları çok kısa süreli diyebileceğimiz hareketler için aktifleşir ve çok çabuk yorulurlar. Tip 2 A gibi anaerobiktirler. Örneğin kısa mesafeli ve tam eforlu bir deparda bu lifler çalışır. Patlayıcı güç terimi bu kas liflerinin işinden doğar. Önceki yazılarımda bahsettiğim denge konusunu insanın işleyişi ve doğada birçok yerde görmek mümkün. Kendi araştırma ve tecrübelerime göre bu üç kas lifinin basitçe sınıflandırılmasından doğan tipteki branşlar günümüzde spor, hobi veya egzersiz olarak rağbet görseler bile her olaya en iyi şekilde adapte olup hayatta kalma şansını en çok arttıracak birey bu enerji sistemlerinde genel bir ilerlemeye sahip olup durumlara ayak uydurmayı başarabilen olmalıdır. Doğada her hayvan aynı kas türü dağılımı ve aynı fiziksel özellikler ile doğmadığı için her tür kendi içlerinde onları diğerlerinden ayırıp hayatta kalmalarını sağlayacak özelliklerine sığınmışlardır, ancak bunu yaparken bedenlerinin limitlerini ve çevredeki diğerlerinin yaşayışlarını hesaba katarlar ki, aciz duruma düşmesinler. İnsanların kas lifi türlerinin dağılımı genetiktir ve kesin sonuçlar verilemese de antrenman ile bu lif türlerinin oranlarını değiştirmek çok az bir miktarda mümkündür. Bazı sporlara genetik olarak yatkın olunabilinmesinin büyük bir sebebi budur, ancak asla unutulmaması gereken bunun; teknik, efor, motivasyon ve arzu gibilerince aşılabilecek bir duvar oluşudur.