Göztepe haftalar süren galibiyet hasretini nihayet dindirdi. Öyle güzel bir galibiyet aldı ki enerjisi tekrar yerine geldi. Eleştiri yapmak için bekleyenler hazır olsa da, bu işler o kadar kolay değil. Kısıtlı kadro ile oynanan maçlarda alınan sonuçlar takdir edilmeli. Kupada gelinen yarı finalde aynı kadro ile sergilenen futbol, başarılıydı. Sonuç kötü olsa da o moralsizlik ile ligde Başakşehir karşısına çıkıldı. 

Hava ne hikmetse İzmir'deki Göztepe maçlarında hep yağmurlu ve soğuk oluyor. Ama bu kez bereketli geldi. 

Dönelim maça...

Rakip baskılı başlamasına rağmen bir kırılma noktası yaşandı. Doğan Erdoğan'ın sakatlanıp Ahmed Ildız'ın oyuna girmesi adeta takımı ateşledi. 

Devre arasında yapılan en iyi transferlerden olan Furkan Bayır, golü atıp perdeyi açınca bir rahatlama geldi. Sakatlıktan döndükten sonra oldukça formda görünen Kubilay Kanatsızkuş, şu yoklukta takımın en çok katkı verenlerinden. Uzun aradan sonra böyle iki farklı skoru bulan Göztepe, devreye de kafası rahat girdi. 

İkinci yarıda bu üstünlüğün verdiği tempo ile Göz - Göz, yine etkiliydi. Dennis sahada basmadık yer bırakmadı. Tijanic ise takımı adeta maestro gibi yönetti. Defansta Heliton ile Keny'nin mücadelesi görülmeye değerdi. Fizikli iki futbolcunun çekişmesi adeta devlerin çarpışması gibiydi. Hal böyle olunca Ahmed Ildız'ın ceza sahası dışında attığı gol, maçın fişini çekti. Kapanış beklenen isimden geldi. En çok eleştirilen futbolcu olan Emersonn, Romulo'nun bomboş pozisyonda attırdığı golle moral buldu. Biraz geç oldu ama yine de kendine getirir.

4 - 1'lik galibiyet Göztepe'nin 11 maç sonra geri dönmesini sağladı. Benim ligin aşağısından bir korkum yoktu. Ancak felaket tellalları için fazlasıyla güzel bir cevap oldu. Kim ne derse desin; coşkulu futboluyla, taraftarıyla ve sakatlarıyla Göz - Göz bize harika maçlar izletti. Sezon sonunda sıralama ne olursa olsun; Göztepe alkışlanmalı.