Nöroloji Uzmanı Dr. Didem Er, Alzheimer’ın yalnızca yaşla değil, yaşam biçimiyle de yakından ilişkili olduğuna dikkat çekti. Beyin damarlarındaki kan akımının azalmasının, hastalığın en büyük tetikleyicilerinden biri olduğunu söyleyen Dr. Er, hareketsiz yaşam ve fazla kilonun bu durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Akdeniz tipi beslenme önerisi
Dr. Er’e göre işlenmiş karbonhidratlar ve hayvansal yağ ağırlıklı beslenme, beynin yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Buna karşın sebze, zeytinyağı, balık ve kuruyemiş ağırlıklı Akdeniz tipi beslenme, hem beyin fonksiyonlarını koruyor hem de Alzheimer riskini azaltıyor.
Hastalığı durduracak bir ilaç elimizde yok
Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçların yalnızca hastalığın ilerlemesini yavaşlattığını hatırlatan Dr. Didem Er, hastalığı tamamen durduran ya da ortadan kaldıran bir tedavinin henüz olmadığını kaydederek uyarıda bulundu. Ancak düzenli egzersiz, dengeli beslenme ve aktif bir sosyal hayatın, ilaçların bile başaramadığı kadar güçlü etkiler yaratabildiğini söyledi.
Genetik risk kader değil
Her unutkanlığın Alzheimer anlamına gelmediğini belirten Dr. Er, genetik yatkınlığın riski artırsa da kesin teşhis anlamına gelmediğini ifade etti. Ailesinde erken yaşta Alzheimer olan kişilerin dikkatli olması gerektiğini paylaşarak, sağlıklı alışkanlıkların, bu riski kontrol altına alabildiğine dikkat çekti. Beynin de tıpkı bir kas gibi çalıştırılması gerektiğini vurgulayan Dr. Didem Er, Alzheimer'a karşı korunmada herkes için en etkili yöntemin hareket, dengeli beslenme ve zihinsel aktivite olduğunu sözlerine ekledi.