Cumhuriyet, sadece bir yönetim biçimi değil; yeniden ayağa kalkmanın, ilerlemenin ve kendi gücünü fark etmenin hikayesidir.
29 Ekim, bize özgürlüğün sadece düşüncede değil, bedende de başladığını hatırlatır. Çünkü gerçekten özgür bir insan, hareket edebilen insandır.
Cumhuriyet’in 102. yılını kutladığımız bugünlerde, modern yaşamın bizi hareketsiz bırakma eğilimini de unutmamak önemli.
Gelişen teknolojiyle her şey elimizin ucunda ama hareket neredeyse yok. Saatlerce oturuyoruz ama gün sonunda neden yorgun hissettiğimizi anlamıyoruz. Oysa güçlü bir beden, güçlü bir zihinle el ele yürür.
Cumhuriyet’in ruhunu sadece bireysel olarak değil, mesleğimizle de yaşatabiliriz. Biz fizyoterapistler, toplumun hareket özgürlüğünü korumak, kas ve eklem sağlığını güçlendirmek, insanların günlük yaşamını kolaylaştırmak için buradayız.
Her küçük egzersiz önerisi, her doğru duruş tavsiyesi, aslında Cumhuriyet’in mirasına katkı sağlar.
Atatürk’ün sözünü hatırlayalım:
“Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.”
Cumhuriyet’i yaşatmak, sadece bir günü kutlamak değil; bedenimize, sağlığımıza ve hareketimize özen göstermek, üretken ve aktif kalmakla mümkündür.
Unutmayalım; sağlıklı beden, Cumhuriyet’in en güzel kutlamasıdır.