Göztepe ligin gerçekten en ilginç takımlarından. Ne yapacağını ya da nereye gideceğini kendi taraftarları dahi kestiremiyor. Tek gerçek var: O da doğru yönetildikleri ve iyi futbol oynadıkları. 'Hedef Avrupa' sloganı ile geçen sezon yola çıkıldığında kimse inanmadı. Sonrasında az farkla kaçan hedef gözleri bu yıla çevirdi. 'Acaba yine iyi başlayıp sonra düşüş mü olacak?' derken bugüne geldik. Ligin 14. haftası oldu, Göz Göz 4. sırada.
Hatta üst üste alınan iki mağlubiyet sonrasında akıl verenler ortadan kayboldu. Kısaca gol sıkıntısı çeken Göztepe alkışlarla yolunda ilerliyor. Son Antalya maçında da Sarı-Kırmızılı takım oldukça etkiliydi.
Rakibini domine eden ve çok pozisyona giren bir takım vardı sahada. Özellikle hava toplarında oldukça etkiliydi. Her korner ve her duran topta tehlike yarattı Göztepe. İşin güzel tarafı ise 1-0 geriye düşmesine rağmen korkmadan bunları yapmaya devam etti. Kısa süre içerisinde de karşılığını aldı. Dört dakika içinde atılan iki gol Antalya temsilcisini darmadağın etti.
Sarı-Kırmızılı takımın artık tamamen oturmuş bir defansı ve orta sahası var. Kaleci Lis fazlasıyla güven veriyor. Heliton ve Bokele ikilisi sakatlık ve ceza olmadığı sürece hocanın bankoları arasında. Tekrar formuna kavuşan Taha da üçlüyü tamamlıyor. Dennis ve Miroshi de mücadelesi ile orta alanda formayı artık kaptırmaz gibi.
Cherni ve Arda Okan kenarlarda yeteri kadar iş görüyor. Tek mesele ilerideki üçlüde gibi. Efkan elinden geldiği kadar idare etti. Olaitan iyi başladı, fakat sakatlık ve disiplinsizlik derken baştaki katkısını veremedi. Janderson da iyi başlayıp duranlardan. Burada tek yük herkesin eleştirdiği Juan'da. Geçen sene sekiz kez fileleri havalandırırken daha şimdiden bu sayıyı altı yaptı. Öyle ya da böyle Göztepe yaptığı doğruların karşılığını alıyor. Milyonluk kadrosu olan üç rakibinin sadece yedi puan gerisinde. Ben şu haftada bile Göztepe'yi ayakta alkışlıyorum.