Cumhuriyet Halk Partisi iki sene içinde dört kurultay yaptı. Bu kurultaylardaki seçimlerde Özgür Özel, parti genel başkanlığını tamamen perçinlemiş oldu. Bunun yanında il ve ilçelerde de delege seçimleri yenilendi, mahkeme kararları ile eski Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da tarihe karıştı!
Buraya kadar her şey güzel. CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptığı kurultaylarda neredeyse parti içinde bir tarih yazdı. Mahkemeler dahi bu algıyı bozamadı. CHP’ye açılan bu davalarda parti kırılma noktasına gelmişti.
Şimdi işin asıl püf noktası ise parti içindeki kırgınlıklara son verilmesi için ve Özgür Özel bunu da ‘son nokta’ olarak adlandırarak, “Mücadeleyi artırıp iktidara yürüyeceğiz” dedi.
CHP’nin son kurultayında İzmir’den 7 kişi Parti Meclisi’ne (PM) girdi. Ev hapsinde olan CHP önceki dönem İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise yedek listede yer aldı ve kendince partiye sitem etti.
Parti Meclisi yönetimine 28 kadın ve 18 genç girdi. Bu isimler yeni Parti Meclisi’nde seçim stratejisini belirleyecek. CHP’de Genel Başkan Yardımcılıkları yeniden belirlenecek ve CHP Sözcüsü İzmir Milletvekili Deniz Yücel’in de değişebileceği iddia ediliyor. Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekillerinde ise tasfiye korkusu var.
CHP, kendilerine yakın televizyonlarda kendilerini birinci parti olarak gösterirken Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) yüzde 27.8 gibi gösterip diğer sağ partileri yüzde 4 oranında göstermekle mi iktidar olacak CHP? Bu da bugünün diğer bir bilinmezi.
Ortada seçim yok ve yapan da yok. Eski Başbakanlardan Süleyman Demirel’in dediği gibi, “Dün dündür bugün bugündür” sözü akıllardan çıkmaz.
Önümüzdeki günlerde siyaset her an değişebilir.
Şimdi gelelim Kılıçdaroğlu’na. Son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yuvarlak masa yaparak birçok lideri yanına topladı ve kendini aday gösterdi ama seçilemedi. Burada İYİ Parti eski Genel Başkanı Meral Akşener, CHP eski Lideri Kılıçdaroğlu’na “yanlış adaysın” dedi ve masayı terk etti. Meral Akşener bu tavrı ile halktan tepki çekti ama bu tepkisinde haklı idi fakat halk yanlış anlaşıldı. Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu veya Mansur Yavaş’tı.
Asıl konu bu! Kılıçdaroğlu’nun bu seçimlerden önce bir Amerika seyahati var. Burada dört
saat boyunca kayboldu ve ne yaptığını, kiminle görüştüğünü, nereye gittiğini bilen yok. Evet, bu kaybolmada Kemal Bey’in kimle görüştüğü şimdiye kadar açıklanmadı; kendisi de açıklamadı, ardından da Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetti. Burada hatalı aranacak olursa Meral Akşener mi, kendisi mi? Bunun cevabı şimdiye kadar verilmedi ve hatalı olan o dönemki İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıkarıldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener daha sonra parti başkanlığını bıraktı ama Kılıçdaroğlu Cumhuriyet Halk Partisi Başkanlığı’na tekrar aday oldu. Genel Başkanlığı kurultayda kaybetti.
Doğru mu, yanlış mı konusu ise size kalmış bir soru.
**
Komşularımızda sancılı günler başladı. Kuzey Irak’ta kıpırdanmalar var. TIR şoförlerimiz zor durumda. Bunun yanında ise İsrail, Suriye’ye kaçan Hamas militanlarına karşı Suriye’yi bombalıyor. Ukrayna’da ateşkes beklenirken Rusya ve Ukrayna birbirlerini bombalıyor ve ölenler de çok fazla.
Rus askerlerinin aileleri feryatta; “Evlatlarımız et gibi düşmanın önüne atılıyor. Ne yiyecek, ne su, ne de kıyafet var” deniyor. Son ayda resmi olmayan rakamlara göre Pokrovsk’ta 10 bin Rus askeri öldü. 4 yıllık Rus zayiatı ise 1 milyon 200 bin kişi ve halk “Putin hala toprak işgalinin peşinde” diyor.
Bir yandan da Putin, Rusya’nın Avrupa ile savaşa girmeye hazır olduğunu söyleyerek, “Avrupa ile savaşmayacağız. Bunu yüzlerce kez söyledim. Ama Avrupa savaş istiyorsa ve başlatırsa, biz hazırız” dedi. Bir yandan barış görüşmeleri yapılırken diğer yandan bu açıklamalarla acaba gözdağı mı verilmek isteniyor?
**
Almanya’da yaşayan Türkler artık, Türk marketlerinden alışveriş yapmıyorlar. Bizim Almancılar, Türk marketlerinin fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi. Dana kuşbaşının kilosu Arap marketlerinde 13 Euro, Türk marketlerin de ise 20 Euro. Bizdeki fiyat yükselişleri Almanya’daki gurbetçi Türkleri de etkiledi. Türkiye’de “enflasyon yok” deniyor ama fiyatlarda yüzde 500 artış var. Özellikle de et, peynir gibi gıda maddeleri ve giyimde. Anlaşılan Almanya’daki Türkler de bizim burada yaşadığımız sorunlarla yaşamayı öğrenmek zorunda kalacak.