Bir haftada 168 saat var. Bu zamandan en iyi şekilde yararlanıyor musunuz yoksa boşa mı harcıyorsunuz?
Haftada 60 saatten fazla çalışıyorsanız, keyif aldığınız şeyleri yapmak için hâlâ yeterli zamanınız var. Ayrıca gelişip daha iyi bir insan olmak için de zamanınız var. Peki, sizi ne engelliyor?
Zamanınızın ve hayatınızın kontrolünü nasıl ele alacaksınız?
Şahsen, asıl sorunun başkalarının zamanınızı kontrol etmesine izin vermeniz olduğunu düşünüyorum. Sonunda, işinizi yetiştirmeye çalışıyor ve kendinize ayıracak beş dakikanız bile olmadığından şikayet ediyorsunuz. Kendinizi böyle bir durumda bulursanız, işte zamanınızın ve hayatınızın kontrolünü ele geçirmenin yolları.
Hedefler belirleyin
Muhtemelen hedef belirleme konusunda fazlasıyla tavsiye okumuşsunuzdur. İster evde ister işte olsun, net hedefleriniz yoksa, bir yönünüz ve odak noktanız olmaz. Her ikisine de ihtiyacınız var. Ayrıca, hedef belirlemek sizi harekete geçmeye ve ivmeyi sürdürmeye motive eder.
Hedefler zamanınızı nasıl geçirmek istediğinizi belirlemenize yardımcı olur
Sorun şu ki, insanlarda ulaşılamaz hedefler listesi oluşturma eğilimi var. Peki bu durum bir süre sonra ne oluyor? Kendimizi bunalmış hissediyor ve hedefleri gerçekleştirme olasılığımız düşüyor. Peki, kalıcı hedefler nasıl geliştirebilirsiniz?
- Hedeflerinizi yazın. Niyetlerinizin net olduğundan emin olun. Bu hedefin ne olduğunu net bir şekilde tanımlayın; hedefinize nasıl ulaşacağınıza dair bir oyun planı geliştirin.
- Tutarlı bir rutin oluşturun. Rutin kişiden kişiye değişir. Ama benim günümü başarıya hazırlayan bir sabah rutinim var ; her zaman günün en zorlu görevini önce hallederim. Öğleden sonralarımı daha az önemli konulara ayırıyorum çünkü yeterince odaklanamıyorum ve enerjim düşebiliyor.
- Adım adım ilerleyin. Büyük bir hedefe veya büyük bir hedefin parçası olan devasa bir adıma odaklanmak, odaklanmanızı kaybetmenize neden olabilir. Hedefi, yönetilebilir adımlarla daha küçük görevlere bölün.
- Ödüller ve cezalar arasında bir denge kurun. Bir dönüm noktasına ulaştığınızda kendinizi ödüllendirin, ancak bir adımı yerine getirememenizi görmezden gelmeyin. Cezalandırmaya inanmıyorum; ancak öğrenmenin ve gelişmenin en iyi yollarından biri, olanları kabullenmektir. Nedenselliklere yakından bakın.
Zamanınızın nereye gittiğini öğrenin
Bir veya iki hafta boyunca bir zaman kaydı veya zaman takip uygulaması kullanarak zamanınızı takip edin. Buradaki amaç, işe gidiş gelişleriniz, müşterilerinizle yaptığınız telefon görüşmeleri, yoğun çalışma temposu, e-postalar, sosyal medya ve köpeğinizle yürüyüş gibi gün boyunca yaptığınız her şeyi not etmektir.
Bu bilgileri analiz ettikten sonra, nerede zaman kaybettiğinizi göreceksiniz. Örneğin, sosyal medyada iki saat geçirdiğinizi fark ederseniz, zamanınızın bir kısmını geri kazanmak için bu davranışı değiştirmeye başlayabilirsiniz.
Gününüze amaçlı başlayın
Hayatta kontrol edemeyeceğimiz birçok şey var, ancak güne nasıl başladığımız bunlardan biri değil.
Yakın bir arkadaşım evdeki herkesten bir saat önce uyanır. Tamamen kendisinin kontrolünde olan bu süre zarfında, hayatına değer katan aktivitelere odaklanır. Yazar, okur, düşünür, egzersiz yapar, meditasyon yapar ve günlük programını gözden geçirir. Bu görevleri yerine getirmek için harekete geçmek basit gelebilir, ancak özveri gerektirir. Bu erken sabah rutini, günün geri kalanında kendisini doğru tutum ve düşünce yapısına sokuyor.
Sosyal psikolog Dr. Ron Friedman’ın açıkladığı gibi, her sabahın ilk 10 dakikasını telefonunuza bakıp, e-postalarınızı kontrol edip yanıtlayarak geçirirseniz, zihninizi tepkisel bir duruma hazırlamış olursunuz.
Önce kendinize ödeme yapın
Finansın ilk kurallarından biri “önce kendinize ödeme yapmaktır.” Çoğumuz mali durumumuzu bütçeliyoruz, peki zamanımızı bütçeliyor muyuz?
Genellikle zamanınızı nasıl geçirdiğinizi düşünün. Uyanıp başkası için işe mi gidiyorsunuz? Arkadaşınıza iyilik yaptığınız için spor salonuna gitme zamanınızı mı kısalttınız? Bir müşterinizin acil bir durumu olduğu için arkadaşlarınızla veya ailenizle yapacağınız hafta sonu gezisini mi iptal ettiniz?
Bu sorulardan herhangi birine “evet” cevabını verdiyseniz, kendinizi ve hedeflerinizi ikinci plana atıyorsunuz demektir. Bunun yerine, hayatınıza “önce kendinize ödeme yapın” felsefesini benimseyin. Buradaki fikir, önceliklerinizi başkalarının önceliklerinden öne koymanız gerektiğidir. Günlük tercihlerinizi ve önceliklerinizi tamamladıysanız, zamanınız için gelen talepleri kabul edebilirsiniz.
