İzmir futbolu cuma iki, cumartesi bir derbiyle nefes nefese bir haftayı geride bıraktı. Menemen–Aliağa, Çoruhlu–Altay derken, perdenin kapanışı Karşıyaka–Bornova 1877 maçıyla yapıldı. Ancak bu sadece bir maç değildi. Bir tarafta şampiyonluk hayali, diğer tarafta kümede kalma mücadelesi vardı. Biri et derdindeydi, diğeri can.

Karşıyaka, liderin puan kaybettiği haftada sahaya büyük bir fırsatla çıktı. Kazanırsa fark kapanacak, umut büyüyecekti. Bornova 1877 ise sahaya “puan değil, nefes almaya” çıktı. Küme düşme hattından kurtulmak için başka bir şansı yoktu.

Gülen taraf 3-1'lik galibiyetle Karşıyaka oldu.

Karşıyaka golü çözemedi

Karşılaşmada oyun üstünlüğü açık ara Karşıyaka’daydı. Yeşil-Kırmızılılar çok iyi oynamadı belki ama rakibine kıyasla daha derli toplu, daha planlıydı. Özellikle kanatları etkili kullandılar. Oyun yönünü sık sık terse çevirip savunma arkasına sarkmak istediler. Uzun pas kalitesi dikkat çekiciydi.

Ancak her şey ceza sahasına kadar iyiydi. Ceza sahasının içinde Karşıyaka yoktu. Gol atamama problemi artık tesadüf değil, kronik bir mesele. Kaleciyle karşı karşıya kalınan iki net pozisyonda topu fazla açtılar, birinde oyuncu dengesini kaybedip yere düştü. Daha neler neler. Son vuruşlar zayıf, kararlar hatalıydı.

Savunmada eski Karşıyaka yok

Asıl vahim noktası ise savunmaydı. Bahis soruşturması sonrası verilen cezalar, Karşıyaka savunmasının dengesini ciddi biçimde bozmuş görünüyor. Sezon boyunca oynadığı maçlarda bir golden fazla yemeyen takım, geçen hafta kalesinde üç gol gördü. Bu maçta da bir gol yedi ama skor aldatıcı.

İki pozisyonda Karşıyaka şanslıydı. Biri kale içinde savunmaya çarpıp çıktı, diğeri direkten döndü. Altı pas içinde üstten auta atılan toplar ve niceleri... Bu pozisyonlar gol olsaydı bambaşka bir maç konuşuyor olabilirdik.

Hakemin bazı pozisyonlarda cömert davrandığını da not düşmek gerek. Dışarıdan içeri taşınan toplar ve kullanılan faullerde yakın mesafeden ayağı uzatıp oyunu kesmek net sarı karttı. Es geçildi. Karşıyakalı oyuncuların bu konuda daha dikkatli olması şart.

Sadri Ege’ye bir parantez

Karşıyaka altyapısının ürünü Sadri Ege Dipçi’ye çok fazla iş düştüğü söylenemez. Ancak bir pozisyon her şeyi anlatıyordu. Savunma arkasına atılan topa zamanında çıkması gerekirken tereddüt etti. Oysa düşündürecek bir pozisyon değildi. Topun kendisine geldiğini fark edince çıktı ve aldı. Bu an, kendisini daha çok geliştirmesi gerektiğini net biçimde gösteriyordu.

Bornova 1877: Serbest düşüş

Bornova 1877 sezona fena başlamamıştı. İlk beş haftada yenilgi yüzü görmediler. Sonrası ise tam anlamıyla tepetaklak. Son yedi maç, yedi mağlubiyet. Geçen hafta evlerinde aldıkları 6-1’lik yenilgi moralleri tamamen aşağı çekmişti. Karşıyaka deplasmanına da bu psikolojiyle çıktılar.

Takım genelinde ciddi problemler vardı. Adam markajı zayıftı, rakibe hep uzak kaldılar. Sert oynayan Karşıyaka’ya aynı sertlikte karşılık veremediler. İkili mücadelelerin çoğunu kaybettiler. Bu farkı koşuyla kapatmaları gerekiyordu ama onu da yapmadılar.

Pas tercihleri hatalıydı.

Yenilen gollerin üçünde de savunma hatası vardı. Stoperler derinlik veremedi, savunma arkası sürekli delindi. Pas atılacağını fark ettikleri anda geri koşmaları gerekiyordu, geç kaldılar.

Duran toplar ise tam bir alarmdı. Özellikle kornerlerde rakibe temas bile edemediler. Topa rahat vurdurdular.

Hücumda ise yakaladıkları net pozisyonları cömertçe harcadılar. Skor daha farklı da olabilirdi, Bornova lehine bile dönebilirdi.

Oyuncu performansları

Karşıyaka altyapısından çıkıp bahis cezaları sonrası Bornova 1877’de ilk 11'de yer alan 18 yaşındaki stoper Ege Asım Duyar, zor bir bölgede oynadı. Performansı ortalamanın aşağısındaydı ama 5 Kasım’dan bu yana takımla olması, hazırlık süreci geçirmemesi düşünüldüğünde yine de “eldeki şartlara göre” başarılı sayılabilir.

Yine Karşıyaka’dan Bornova’ya giden kaleci Batu Efe Akdağ, özellikle açı kapatma konusunda iyi işler yaptı. Bir pozisyonda hatalı bir çıkışı vardı, şanslıydı; rakibin düşmesiyle gol yemedi.

Sol açık Ertuğrul Yıldırım ise sahanın en dikkat çeken ismiydi. Driplingleri, çalımları, gollük paslarıyla takımını ayakta tuttu. Bornova 1877’nin tek golünü atan oyuncuydu. “Maçın adamı” genelde kazanan takımdan seçilir ama ben bu maçta onu seçiyorum.

Emre Akbulut da Bornova cephesinde beğendiğim bir diğer isimdi.