Kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin daha fazla görünür olabilmesi için her ay duruşma takvimini yazmaya gayret ediyorum. Bu ay sizlere İzmir’de aralık ayında görülecek duruşmaların detaylarını aktaracağım.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) yayımladığı son veriler, ekim ayında 19 kadının öldürüldüğü, 22 kadınınsa şüpheli şekilde ölü bulunduğu gerçeğini ortaya koyuyor. Sizlere aktaracağım bu ayın takviminde cinayet dosyası yok. Bu ayın konusu, hayatta kalabilmek için adliye kapılarında adalet mücadelesini sürdüren kadınlar…
Ulaşabildiğim kadarıyla bu ay, biri anne ve çocuğu olmak üzere 3 farklı kadının davası görülecek. Bu kadınların hikayelerine geçmeden önce kısa bir hatırlatma yapmakta fayda görüyorum: Anne U.B ve kızı B.B.‘nin duruşması en son 27 Ekim’de görülmüş, tanıkların dinlenmesi için 22 Aralık’a ertelenmişti.
KCDP İzmir temsilcisi Tülin Osmanoğulları’nın aktardığına göre, Aliağa’da yaşayan U.B.’nin boşanma davası 4 senedir devam ediyor. Duruşmasının olduğu günün sabahında, evli olduğu erkek eve gelerek U.B. ve kızı B.B.’yi yaralıyor. Başından ve çok sayıda yerinden bıçaklanan kadın evden kaçıyor. O esnada Şakran Cezaevi’nde görevli olan bir jandarma yaralı kadını fark ediyor, durumu anlatıyor. Çocuklarının evde olduğunu söylemesi üzerine hem olay yerinde hem de eve ekipler sevk ediliyor. Evde yakalanan erkek, ters kelepçeyle gözaltına alınıyor. Tanıkların dinlenmesi için ertelenen duruşma, 22 Aralık günü saat 15.00’te Karşıyaka Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Anlatacağım sıradaki davaysa bir dönem uzun süre konuşulmuş ve ekipleri harekete geçirmişti. Boşanma aşamasındaki eşi Fatma Alparslan’ı görüntülü arayarak çocuklarının boğazına bıçak dayayan baba Ş.A. gözaltına alına alınmış, çocuklarsa devlet korumasından sonra anneye teslim edilmişti. Gözlerin çevrildiği duruşma, 16 Aralık günü saat 09.30’da Bayraklı Adliyesi 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Yılın son günü, 31 Aralık günü saat 10.30’da ise Sevim Orhan’ın Bayraklı Adliyesi 36. Asliye Ceza Mahkemesi’nde tehdit, hakaret ve yaralama davası görülecek.
Birbirinden önemli bu davalarda bu ay karar çıkması beklenmiyor; ancak şiddet mağduru kadınlar lehine karar çıkması için süreç içinde kamuoyu oluşturulması bir o kadar önemli. Yılın son duruşmalarında, adliye kapılarında bu kadınların isimleri yer alacak. Şiddetin olmadığı bir dünya hepimizin hayali ama bu hayalin gerçek olması için hepimizin elini taşın altına koyması da şart.