Bebeklikten itibaren, asırlardır tüm insanların bilinçaltına değersizlik inancı yerleşmiştir. Yetişkinlerin çocuğa söylediği her kötü söz, her sert kelime ya da küfür çocuğu değersiz hissettirir. Çocuğa bir şeyi yasaklamak veya ceza vermek de aynı şekilde çocuğu değersizleştirir. Anne bebeğine her kızdığında, bağırdığında, kötü davrandığında bebek değersiz hisseder, ağlar. Çünkü değersizlik duygusu acı verir.
Bununla birlikte yetişkin her insan bilinçaltında var olan bu değersizlik inancının farkında değildir. Fakat görünmez bir şekilde bu değersizlik inancı insanları yönlendirir.
Günlük hayatında insanın bilinçaltında oluşmuş bu inanç, önce bilinçli zihne, sonra da eylemlerine yön verir ve kişi sürekli acı çeker.
Genelde değersizlik kompleksi insanın kusurlarını görüp kabullenmesine de engel olur. Oysa kendi kusurlarını net bir şekilde gören ve kabul eden kişi, bu hoşlanmadığı özelliklerin kendiliğinden kaybolmasına tanık olur. Buradaki önemli nokta kusuru fark etmektir.
İnsan eğer değişim teknikleri uygularsa farkındalık yükselir ve kusurlar görülür, cesurca kabul edilir. İnsan kendisine karşı daha hoşgörülü olur ve başkalarının kusurlarını da kolaylıkla kabul eder. Böylece kendi gerçekleriyle yüzleşen birey değersizlik duygusunu yener.
Kişi artık değerli hissetmek için başarılı, zengin, ünlü, güzel, mükemmel olmak zorunda olmaz ve hedefine ulaşmak için birçok şeyden ödün vermek zorunda kalmaz. Kendisiyle ilgili gerçeklerden ve zorluklardan kaçmaz. Özgüvenli bir birey olur ve değersiz hissetmez. Değişim teknikleri uygulayarak tekâmül eden insan başkalarının özelliklerine, gayelerine, emeklerine de değer verir. İnsanlarla pozitif bir iletişim geliştirir.
Dünya Değişim Akademisi bizlere bununla ilgili iki spesifik program sunuyor: “Değersizlik Kompleksini Aşma” ve “Öz değer Eksikliğinden Özgürleşme” programları.
Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!