CHP Parti Meclisi’ndeki yeni oluşum, hesapları ve dengeleri iyice bozdu.

Geçmişte karar mekanizmasının başında olup, daha sonra aday gösterip seçtirdiklerine bir dediğini iki ettirmeyen güçler, artık sahnede yok.

Bu unsurların, belediyelerin mali güçlerini zayıflatıcı dayatmaları artık eskisi kadar görülmeyecek.

Kemal Kılıçdaroğlu döneminde bu tablo çok daha bariz bir şekil almış, hatta kanıksanır hale gelmişti.

Atatürk’ün kurduğu bu partinin; böyle insanın içine sindiremediği tabloları sergilemesi, sonuçta elbette bir karşılık bulacak ve bunun adı “kayıp” olacaktı.

CHP’de silkinme, CHP’de ‘o unsurlardan’ arınma ve bir daha böyle tabloların yaşanmayacağı kararlılığı, Özgür Özel döneminde gerçekleşmeyecekse başka hiçbir şekilde gerçekleşmez.

CHP’lilerin bile CHP’yi karşı partilerden daha çok eleştirdiği bir dönemi yaşıyor yakın günlerde CHP. Parti Meclisi ve MKYK gibi partinin vitrinini oluşturan örgütlere bu dönemde büyük iş düşüyor. Önce öz eleştiri yapmak, sonra vicdan yapmamak, daha sonra ciddi adım atmak. Ciddi adım, o unsurların tümüyle temizlenmesidir.

Yerel yönetimlerin iktidarı olan bu parti, ülkenin iktidarı olmak istiyorsa bu cesareti göstermek zorunda.

Bunun ‘Yoksa’sı hüsrandır.

Bu öneri bir çıkış yolu olabilir

Bornova Ziraat Odası Başkanı Cengiz Derici, tarımı ve hayvancılığı en iyi gözlemleyen isimlerden biri.

Derici, yaşamını adadığı bu yolda büyük zorluklarla karşılaştığını anlatıyor ama bugün yaşananların bir benzerini de yaşamadığının altını çiziyor.

Cengiz Derici, hükümetin bir zamanlar “Organik Tarım”ı destekleme politikalarını, daha sonra “İyi Tarım”ı destekleyen hale getirdiğini, bugün ise geleneksel tarım yapılan bir ülke gerçeği ile karşı karşıya kaldığımızı da söylemeden edemiyor.

Buca, Bornova, Menderes başta olmak üzere bir zamanlar tarım yapılan ilçelerde kırsal diye bir şey kalmadığını, hobi bahçelerinin ve kaçak yapılaşmanın en verimli arazileri betona dönüştürdüğünü acı bir gerçek olarak izlediğini de belirten Başkan Derici, bu gidişin hayırlı bir gidiş olmadığını da vurgulayarak şöyle diyor:

“Verimli tarım arazileri bizim değerlerimizdir. Onları sahiplenmeli ve korumalıyız. Bunun çıkış yolu da bu verimli arazileri tescillemek ve SİT alanı ilan etmektir. Yoksa gelecekte razı bırakıldığımız geleneksel tarımı bile yapacak toprak parçası bulamayacağız.”

Hayvancılık kalmadı

Şap hastalığının bugün hayvancılığın en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyleyen Derici, “Atatürk’ün kurduğu Şap Enstitüsü’nü kapattılar. Hayvanlar şap hastalığı yüzünden sapır sapır dökülüyor. Devlet bu gerçeği görmeli ve hemen harekete geçerek gereğini yapmalıdır. İnsanlar, artan fiyatlar nedeniyle et yiyemez hale geldi” diye konuşuyor.

Emeklilik özendiriliyor

Son günlerde Türkiye’de en çok konuşulan konulardan birisi de yılbaşından önce emekli olacakların avantajı.

2025 yılı içinde emekli olmayanlar, eğer 2026 yılında emekli olursa yüzde 2’lik bir kayba uğrayacaklar maaş yönünden.

E hani kıdem?

Bizim bildiğimiz, işçi ya da memur, kıdem kazandıkça emekli maaşı artar.

Bu tablo, hükümetin emekliliği özendirdiği anlamına geliyor.

Bu özendirmenin ne anlama geldiği ise meçhul.

Meçhuller ülkesinde yaşadığımızdan kafa yormaya değmez.