Birinci bölümünü geçtiğimiz salı günü yayınladığım “Haftanın en güçlü günü pazartesi olabilir” başlıklı yazımın ikinci bölümünde konuları irdelemeye devam ediyorum.

Hafif görevlerle iş gününüze kolayca başlayın

Birçok insan, kendilerini sabah insanı gibi hissetmediklerini söylerler. Sonuç olarak, iş günlerinize başlarken önce hafif işleri hallederek haftaya yavaş yavaş başlayın. Pazartesilerin neden bu kadar istenmeyen gün olduğunu merak ediyorsanız, bunun sebebi çok fazla iş yükü taşımanız olabilir.

O gün için beklentilerinizi düşürün ve en azından ilk birkaç saat boyunca küçük ama yine de önemli görevlerinizi tamamlamaya çalışın. Gün içinde tamamlamanız gereken 1 veya 2 büyük görev belirleyin ve geri kalan her şeyi bir bonus olarak değerlendirin.

Örneğin, serbest bir yazar olarak, pazartesi günlerini teklif göndermek, müşterilerilerinizle iletişim kurmak ve haftanın makalelerinin taslağını hazırlamak için kullanarak işinize daha rahat bir şekilde başlamak isteyebilirsiniz. En büyük yazma projelerini pazartesi sabahı erkenden halletmek kulağa çok verimli gelebilir, ancak başlamaktan korkuyorsan öyle olmayacaktır.

Bunun yerine, haftanın tüm makalelerini özetleyebilir ve belki de büyük projeye pazartesi günü başlayabilirsiniz ve yine de kendinizi aynı derecede başarılı hissedebilirsiniz.

Tutkulu bir projeye odaklanın

Pazartesi günleri canınız sıkılabilir çünkü gerçekten ilginizi çeken projelere odaklanamıyorsunuz. Tutkuyla yaptığınız bir proje varsa, üzerinde çalışmak için hafta sonunu beklemeyin. Haftaya, öncelikle kişisel veya tutkuyla bağlı olduğunuz projelere odaklanarak yeni bir başlangıç yapın.

Bu, e-kitabınız, bir sonraki projeniz veya işletme web sitenizi yeniden tasarlamak üzerinde çalışmak anlamına gelebilir. Bu iş örneklerini farklı yüzlerce iş durumu ile şekillendirebiliriz. Sizi heyecanlandıran ve istekli hissettiren her şey üzerinde çalışmayı düşünün. Böylece motive olabilir ve işleri kolaylayabilirsiniz.

Kendinize sabırsızlıkla bekleyeceğiniz bir şey verin

Cuma günleri muhtemelen çok eğlenceli ve heyecan verici geliyor çünkü hafta sonu boyunca kendimize dört gözle bekleyeceğimiz bir şeyler bulma eğilimindeyiz. Aynı şeyi Pazartesi günleri de yapabilirsiniz. Pazartesileri kendinize en sevdiğiniz öğle yemeğini ısmarladığınız veya konuşmayı sevdiğiniz bir arkadaşınızla buluştuğunuz gün haline getirin.

Pazartesileri daha heyecanlı kılmak için özel molalar vermeyi veya keyif aldığınız başka basit şeyler yapmayı bile planlayabilirsiniz. Örneğin, Pazar akşamı televizyon programınızı atlayıp Pazartesi günü bir gün geç izlemek, iş sırasında veya hemen sonrasında dört gözle bekleyeceğiniz bir şey yaratmanın kolay bir yoludur; ancak bu sayede daha üretken olup aktif saatlerinizde bir şeyler başarabilirsiniz.

Hafta sonu için yaşamayı bırakın

Evet, Pazartesiler yoğun ve telaşlı olabilir, ancak haftanın başlangıcı hakkında daha olumlu düşünmeyi de seçebilirsiniz. Ne yaptığınız üzerinde bir miktar kontrole sahip olduğunuzu fark edin. Böylelikle iş yükünüzü hafifletebilir, molalar planlayabilir ve yine de sizi daha az stresli, hayatınız ve programınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi hissettiren bir rutine bağlı kalabilirsiniz.

Hayat, sadece hafta sonunu yaşamak veya Cuma’ya kadar günleri saymak için çok kısa. Pazartesi gününün mevcut durumunuz açısından neden berbat olduğunu ve bunu nasıl daha iyi hale getirebileceğinizi keşfedin.

Klasik, verimli çalışmayan çalışan psikolojisinden kurtulmanın, hedeflerinize doğru biraz daha hızlanmanın adımlarını hiç bir yazı size öğretmeyecek. Bu içinizdeki motorun ne sıklıkla çalıştığıyla alakalı bir durum. Unutmayın, herkes hedefleri ve odaklanması doğrultusunda başarıya yelken açar.