Sizce şirket kültürü, çalışanların refahını olumlu yönde nasıl etkileyebilir? Öncelikle bunu bir düşünelim!

İngiliz iş adamı Richard Branson’a göre, her şey insanlara yetenekli yetişkinler gibi davranmaktan geçiyor. “Esnek çalışma, çalışanlarımızı iş ve özel yaşamları arasında daha iyi bir denge bulmaya teşvik ediyor” diye belirtiyor. “Bu denge sayesinde daha mutlu ve daha üretken hale geliyorlar.”

“Harika şirket kültürü için sihirli bir formül yok. Önemli olan, sadece personelinize nasıl davranılmasını istediğinize göre davranmaktır. ” Virgin Group kurucusu Richard Branson

İnsanların aynı anda küçük çocuklara ve diğer kişisel sorumluluklara bakarken iş günlerinde gezinmeye çalıştıkları bir zamanda, bu sözler daha doğru olamazdı.

Dünya çapındaki sağlık krizi sırasında, iş ve ev arasındaki sınırlara duyulan ihtiyaç daha da kritik hale geldi. Birçok girişimci yanlışlıkla, çalışanları artık evden çalıştığı için günün her saatinde e-posta göndermenin sorun olmadığına inanabilir. Ama aslında yaptıkları şey, insanları cihazlarına zincirleyen sağlıksız, “her zaman açık” bir şirket kültürüne teşvik etmektir.

Konu hakkında Harvard Business Review’den John Hackston şu şekilde düşünüyor; “Teknoloji insanları güçlendirmeye yardımcı olabilir, ama aynı zamanda köleleştirme hissini de kuvvetlendiriyor. Nasıl ve ne zaman kullanılacağını dikkatlice düşünerek, kendi tatlı noktanı bulabilirsin. Mevcut krizin ortasında, bu her zamankinden daha önemli. “

“Her zaman açık” varsayılan hale geldi

Şu soruyu sorayım: Akıllı telefonunuzu ne sıklıkla öğle veya akşam yemeğine götürüyorsunuz? Yatmaya ne dersin? Çalışma saatleri dışında kaç kez iş bildirimi aldığınızı hesaplamak için bir dakikanızı ayırırsanız, muhtemelen sayınızı kaybedersiniz.

Girişimciler olarak “her zaman açık” olduğumuzu söylediğimde, iş ve kişisel zaman arasında ayrım yapmama alışkanlığından bahsediyorum. Birçoğumuz yanlışlıkla şirket kültürümüzü teknoloji etrafındaki kendi gevşek sınırlarımızı yansıtacak şekilde ayarlamış olabiliriz.

Yeni girişimciler, gece yarısına kadar veya hafta sonları e-postaları yanıtlamanın kendilerini daha üretken yaptığına dair yanlış bir inanca sahip olurlar. Belli bir süre sonra ortaya koyduğunuz sıkı çalışma politikaları bu durumu daha net ifade eder.

Araştırmalar, denetçiler olarak akıllı telefon kullanımı söz konusu olduğunda zararlı beklentiler yaratmada dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor. Artık bir kısmımız evden çalıştığımız için, meslektaşlarımızla yalnızca elektronik medya aracılığıyla iletişim kuruyoruz. Bu durum sonrası ev ve iş arasındaki sınırlar giderek bulanıklaşabilir, bu da içinde bulunduğumuz şartları daha da zorlaştırabilir.

Evden çalışanlar, tüm e-postalarımızı gecenin ilerleyen saatlerinde veya pazar sabahı alacağımızı düşünebilirler. Ancak çoğu zaman dikkate almadığımız şey, çalışanlarımızın sıkıntılarına ve nihayetinde sağlıksız bir ortama önemli ölçüde katkıda bulunduğumuzdur.