Boş zamanını planlamakta tereddüt edenler için, planlamanın neden gerekli olduğunu ve bu zamanın nasıl değerlendirilmesi gerektiğini ele alan yazımın ikinci bölümünü sunuyorum.
6. Sabırsızlıkla bekleyeceğiniz bir şey verir
Gününüz stresli geçtiğinde, kendinize bir boş zaman ayırın ve onu nasıl geçireceğinizi düşünün. Kulağa saçma geliyor ama o durumu heyecanla beklemekten hoşlandığımız bilinen bir gerçek.
Aslında gelecekte yaşayacağımız olaylar hakkında, yaşanmış olaylara kıyasla daha yoğun duygular yaşıyoruz.
7. Hedefsizlik ve can sıkıntısı yaratıcılığı artırabilir
Araştırmalar, zihnimizin serbestçe dolaşmasına izin verdiğimizde bunun yaratıcılığı artırabileceğini, çünkü “sıkıntının insanları ödüllere yaklaşmaya ve çağrışımsal düşünceyi tetiklemeye teşvik edebileceğini” öne sürüyor.
Chicago’da yaşayan terapist ve All Along’un kurucusu Rachel Kazez, can sıkıntısının, gerçekte nasıl hissettiğimizi anlamamıza olanak tanıyan bir dizi zihinsel ipucu olduğunu söylüyor.
Kazez, “Can sıkıntımızın bize verdiği işaretlerden biri ‘Artık bundan hoşlanmıyorum, kendimi burada kapana kısılmış hissediyorum ya da artık zorlanmıyorum’ olabilir” diyor. “Bu durumda faydalı çünkü kendimizi tanımamızı sağlıyor. Ve bir şeylerin değişmesi gerektiğine dair bir işaret veriyor”
8. Masanızdan kalkmanızı sağlar
Bütün gün masanıza zincirlenmiş olmak genel sağlığınız için iyi değildir. Sizi daha yavaş, uyuşuk, mutsuz ve daha az üretken yapar. Bu nedenle gün boyunca masanızdan kalkmanız önerilir. Bunu yapmak odaklanmanızı artıracak, sorunları daha hızlı çözmenize yardımcı olacak, yaratıcılığınızı teşvik edecek ve tükenmişlik sendromuna yakalanmanızı önleyecektir.
9. Beyniniz dinlenme zamanına bağımlıdır
Boş zamanlara sadece enerjimizi toplamak için güvenmiyoruz. Sinirbilimciler, beynimizin randevu boyunca maruz kaldığımız bilgileri işleyebilmesi için boş zaman bulmanın gerekli olduğunu belirtiyor. Boş zaman aynı zamanda anıları pekiştirip öğrenmeyi de hızlandırabilir.
10. Takviminizde daha fazla esneklik sağlar
Boş zamanınızı planlamanız, hiçbir şey yapmamanız gerektiği anlamına gelmez. Bu, programınızı uyarlayabileceğiniz anlamına gelir. Ve bu oldukça harika. Böylelikle programınıza biraz esneklik katıyor olabilirsiniz.
Diyelim ki bir müşterinizle toplantınız var, ancak 10 dakika gecikiyor. Toplantıdan sonra 30 dakikalık boş zaman ayırdığınız için o kadar stresli değilsiniz. O yarım saatlik boş zamanın tadını çıkaramayabilirsiniz, ama en azından gününüzün geri kalanı mahvolmamış olur.
11. Daha fazla kontrol sahibi olduğunuzu hissettirir
Takviminiz tamamen dolu olduğunda, bazen hayatınızın kontrolünün sizde olmadığını hissedebilirsiniz. Sonunda, başkalarının zamanınıza saygısızlık ettiğinizi bile düşünebilirsiniz.
Ancak, yapmak istediklerinizi yapmak için zamanınız olduğunda, hayatınızın kontrolünü tekrar ele geçirmiş gibi hissedersiniz. Daha da iyisi, önceliklerinizin ne olduğunu ve değerli zamanınızı nasıl harcamanız gerektiğini anlamanıza fırsat verir.
12. Ulaşılamaz olduğunuzda dünyanın sonunun gelmeyeceğini anlamanıza yardımcı olur
Bu, birçok insan için büyük bir sorun; özellikle de girişimciler, küçük işletme sahipleri ve yöneticiler için. İlk girip son çıkan olmak zorunda olduğunuza mı inanıyorsunuz? Tatile gitmiyorsunuz ve hasta olduğunuzda işe geliyorsunuz. Sebep? Şirketinizin siz olmadan ayakta kalamayacağına inanıyorsunuz. Sonuç olarak, bu durum tükenmişliğe ve şirketin her alanını mikro düzeyde yönetmeye başlamanıza yol açıyor.
Gerçek şu ki; işiniz gayet iyi olacak.