Pazarlama uzmanı Will Purcell’in inovasyon ile ilgili kapsamlı bir tanımı var. “Bir kavram olarak inovasyon, bir bireyin veya kuruluşun yepyeni ürünleri, süreçleri ve fikirleri kavramsallaştırmak veya mevcut ürünlere, süreçlere ve fikirlere yeni yollarla yaklaşmak için üstlendiği süreci ifade eder.” Oldukça etkileyici bir cümle!
Purcell, iş dünyasında takip edilmesi gereken üç tür inovasyon olduğunu ekliyor. Bunlar ürün, süreç ve iş modeli inovasyonlarını içerir. Bunlardan herhangi birinin peşinden gitmek yalnızca yaratıcılığı ve ilhamı ateşlemekle kalmaz, aynı zamanda işinizi yeni seviyelere de taşıyabilir.
Bunun en belirgin nedeni, inovasyonun şirketinizin büyümesine yardımcı olacağıdır. Aslında, ekonomistlere göre, 1870 ile 1950 arasında, ABD ekonomisindeki tüm büyümenin % 85'inden inovasyon sorumluydu. Yöneticilerin % 84'ünün inovasyonun büyüme stratejisi için önemli olduğuna inandığı ise bilinen bir durum.
Bu, aslında mantıklı. İnovasyon sayesinde, israfı ve maliyetleri azaltmak, yeni fırsatları kucaklamak ve rekabette öne çıkmak için daha donanımlı olursunuz. Müşteriler ve çalışanlarla olan ilişkilerinizi güçlendirebilir. Ayrıca, güncel kalmanız için sizi sürekli olarak gelişmeye ve trendleri takip etmeye teşvik eder.
Yani evet, inovasyon inanılmaz derecede önemlidir. Bence, şu anda yaşadığımız dünyada çok fazla belirsizlikle çevrili olduğumuz için bu durum özellikle doğrudur.
Kendinizi ve ekibinizi daha yenilikçi olmak için eğitmenin basit ve etkili yolları vardır. O zaman bu konu hakkında düşüncelerimizi kağıda dökelim;
Yenilikçi özelliklerin geliştirilmesi gerekli
Bazı insanların yenilikçi olmak için doğduğuna dair yanlış bir kanı var. Bu tam olarak doğru değil. Güney Florida Üniversitesi İleri Keşif ve İnovasyon Enstitüsü’nde profesör olan Victor Poirier, hepimizin bu özelliğe sahip olduğuna inanıyor.
“Neredeyse herkesin yenilikçi özellikleri var” cümlesi de kendisine ait. “Bazı insanlar onları kullanır; bazı insanlar kullanmaz. Bu tip araştırmalarımı, insanların sahip oldukları özelliklerin farkına varmalarını sağlamak, sahip olduklarını bile bilmedikleri uykuda olan özellikleri uyandırmak ve bu özelliklerin kullanıldığını kanıtlamak için yaptım” diyor.
Özellikle hangi özellikler? Poirier, soyut düşünme yeteneğini, derin ve geniş bilgiye sahip olmayı, merakı, riske açıklığı, cesareti ve statükodan memnuniyetsizliği en yaygın olarak listeler. Sizde veya bir ekip üyesinde bunlardan herhangi birini fark ederseniz, sizi onları test etmeye zorlayan deneyimler aramanızı önerir.
Poirier ayrıca kendinizi yeniliğe elverişli ortamlara koymanızı tavsiye ediyor. Biraz egonuz olmalı, çünkü bu sizi konfor bölgenizden dışarı itebilir.
Yapamam diye bir şey yok
Tecrübelerime göre, çoğu zaman yeniliğin peşinden koşmuyoruz, çünkü önümüzde engeller var. Örneğin, Covid 19 salgını sizi perakende mağazanızı kapatmaya zorlamış olabilir. “İç mekan toplantıları yapamadığım için para kazanamıyorum” yerine çevrimiçi mağaza açmak gibi alternatifler arayın.
Bu basit gelebilir. Ancak, küçük başlarsanız ve ilerlemenizi takip ederseniz bu mümkündür. En önemlisi kendinize inanın.
Farklı fikirleri küçümsemeyin
Uçaklar, kahve, ampuller, kişisel bilgisayarlar ve aşılar. Hepsi günlük hayatın bir parçası. Ama başlangıçta bunlarla ilgili alay edildiklerini biliyor muydunuz?
Mesele şu ki, asla karşı çıkanları dinlemeyin. Ne zaman bir fikriniz varsa, not alın ve sizi rahatsız etmeye devam ederse onunla birlikte çalışın. O aklınızdaki şey dünyayı değiştirmeyebilir. Ama hayat pişmanlıklarla yaşamak için çok kısa.
Rutinlerden kaçın
Yapı sağlamaya ek olarak, aşırı planlama hemen hemen her şeyi otomatikleştirir. Aynı zamanda monotonluk sizi bir çıkmaza da sokabilir.
Bundan kaçınmak ve yaratıcılık kıvılcımını yakmak için normalden uzaklaşmanın yollarını bulun. Bunun ideal olanı her gün farklı bir tane de olsa, farklı şeyler yapmaktır. Bu, kahvaltıda farklı bir şeyler yemek ya da ofisinizin dışında bir yerde çalışmak kadar küçük bir şey olabilir. Evinizi yeniden düzenlemek veya yurt dışına seyahat etmek gibi sisteminize şok etkisi yaratacak şeyler de olabilir.