“Pazartesi sendromu” diye bir durumu kabul etmeyen biri olarak, pazartesilerin berbat olduğunu düşünüyorsanız, kesinlikle yalnız değilsiniz. Birçok çalışan pazartesi’yi haftanın en berbat günü, cuma’yı ise en heyecanlı günü olarak görüyor. Peki neden?

Bilimsel çalışmalar pazartesilerin can sıkıcı olduğunu doğruluyor, ancak kendinize sormanız gereken asıl soru pazartesilerin neden bu kadar sevilmediğidir. Pazartesiler düşük enerjili günlerdir, çünkü onları bu hale getiren biziz. Pazartesiler genellikle ciddi olmamız ve erken kalkmaya, zorlu iş projelerinde odaklanmaya, zorlu toplantılara ve yapmak istemediğimiz diğer görevlere odaklanmamız gereken zamanı işaret eder.

Bir girişimci ya da çalışan olarak, haftanın başlangıcını nasıl şekillendireceğiniz konusunda daha fazla kontrol ve özgürlüğe sahipsiniz. Cuma günleri için yaşamayı bırakıp pazartesiler de dahil olmak üzere haftanın her gününün tadını çıkarmak istiyorsanız, işte yapabileceğiniz birkaç şey.

Korktuğunuz şeyi belirleyin

Pazartesi sendromu yaşıyorsanız, neden böyle hissettiğinizi kendinize sormalısınız. Pazar öğleden sonraları neden midenizde o çöküntüyü hissediyorsunuz? Ertelediğiniz o projeye geri dönmeyi dört gözle beklemediğiniz için mi? Her sabah işe gidip gelme trafiğinden nefret mi ediyorsunuz? Yapılacaklar listenizle boğuştuğunuzu mu hissediyorsunuz?

Pazartesi günleri sizi tam olarak neyin rahatsız ettiğini anlayın ve bu kadar belirsiz olmamaya çalışın. Pazartesileri sevmediğinizi, çünkü işe geri dönmeniz gerektiğini söylemek durumu sizi pek iyileştirmeyecektir.

Ancak, bunalmış hissetmekten veya pazartesi sabahı toplantılarıyla uğraşmaktan hoşlanmadığınızı belirlemeniz iyi bir başlangıçtır. Bu konuda kendinize net olmanız önemli bir ayrıntı!

Hafta için önceden plan yapın

Pazartesiler çoğu zaman zordur, çünkü onları biz zorlaştırırız. Pazar akşamları geç saatlere kadar uyanık kalır ve haftaya dair hiçbir plan ve hazırlık yapmayız. Aniden, Pazartesi alarmı çalar ve o gün yapmamız gereken tüm görev ve sorumluluklarla anında bombardımana tutuluruz.

Haftanıza bu kadar stresle başlamak yerine, kendinize daha az zaman ayırın. Pazar sabahlarını veya başka bir özel zamanı, yaklaşan haftayı planlamaya ve hazırlamaya odaklanmak için kullanın. Kolayca ısıtabileceğiniz yemekler hazırlayın, bir kaç gün için kıyafetlerinizi kafanızda belirleyin, takviminizi gözden geçirin ve hatta birkaç e-postayı kontrol edip yanıtları taslak olarak hazırlamayı düşünün.

E-posta görevine 10–15 dakika ayırabilir ve pazartesi sabahı kendinizi çok daha az baskıda ve bunalmış hissedersiniz. Bunlar sadece birkaç fikir, ancak hazırlanmak için yapmanız gereken her şeyi bir liste halinde yapın ve tamamlayın, böylece pazartesi geldiğinde kendinizi çok daha güvende hissedeceksiniz.

Haftanın en güçlü günü pazartesi olabilir-2

Birinci bölümünü geçtiğimiz salı günü yayınladığım “Haftanın en güçlü günü pazartesi olabilir” başlıklı yazımın ikinci bölümünde konuları irdelemeye devam ediyorum.

Hafif görevlerle iş gününüze kolayca başlayın

Birçok insan, kendilerini sabah insanı gibi hissetmediklerini söylerler. Sonuç olarak, iş günlerinize başlarken önce hafif işleri hallederek haftaya yavaş yavaş başlayın. Pazartesilerin neden bu kadar istenmeyen gün olduğunu merak ediyorsanız, bunun sebebi çok fazla iş yükü taşımanız olabilir.

O gün için beklentilerinizi düşürün ve en azından ilk birkaç saat boyunca küçük ama yine de önemli görevlerinizi tamamlamaya çalışın. Gün içinde tamamlamanız gereken 1 veya 2 büyük görev belirleyin ve geri kalan her şeyi bir bonus olarak değerlendirin.

Örneğin, serbest bir yazar olarak, pazartesi günlerini teklif göndermek, müşterilerilerinizle iletişim kurmak ve haftanın makalelerinin taslağını hazırlamak için kullanarak işinize daha rahat bir şekilde başlamak isteyebilirsiniz. En büyük yazma projelerini pazartesi sabahı erkenden halletmek kulağa çok verimli gelebilir, ancak başlamaktan korkuyorsan öyle olmayacaktır.

Bunun yerine, haftanın tüm makalelerini özetleyebilir ve belki de büyük projeye pazartesi günü başlayabilirsiniz ve yine de kendinizi aynı derecede başarılı hissedebilirsiniz.

Tutkulu Bir Projeye Odaklanın

Pazartesi günleri canınız sıkılabilir çünkü gerçekten ilginizi çeken projelere odaklanamıyorsunuz. Tutkuyla yaptığınız bir proje varsa, üzerinde çalışmak için hafta sonunu beklemeyin. Haftaya, öncelikle kişisel veya tutkuyla bağlı olduğunuz projelere odaklanarak yeni bir başlangıç yapın.

Bu, e-kitabınız, bir sonraki projeniz veya işletme web sitenizi yeniden tasarlamak üzerinde çalışmak anlamına gelebilir. Bu iş örneklerini farklı yüzlerce iş durumu ile şekillendirebiliriz. Sizi heyecanlandıran ve istekli hissettiren her şey üzerinde çalışmayı düşünün. Böylece motive olabilir ve işleri kolaylayabilirsiniz.

Kendinize Sabırsızlıkla Bekleyeceğiniz Bir Şey Verin

Cuma günleri muhtemelen çok eğlenceli ve heyecan verici geliyor çünkü hafta sonu boyunca kendimize dört gözle bekleyeceğimiz bir şeyler bulma eğilimindeyiz. Aynı şeyi Pazartesi günleri de yapabilirsiniz. Pazartesileri kendinize en sevdiğiniz öğle yemeğini ısmarladığınız veya konuşmayı sevdiğiniz bir arkadaşınızla buluştuğunuz gün haline getirin.

Pazartesileri daha heyecanlı kılmak için özel molalar vermeyi veya keyif aldığınız başka basit şeyler yapmayı bile planlayabilirsiniz. Örneğin, Pazar akşamı televizyon programınızı atlayıp Pazartesi günü bir gün geç izlemek, iş sırasında veya hemen sonrasında dört gözle bekleyeceğiniz bir şey yaratmanın kolay bir yoludur; ancak bu sayede daha üretken olup aktif saatlerinizde bir şeyler başarabilirsiniz.

Hafta Sonu İçin Yaşamayı Bırakın

Evet, Pazartesiler yoğun ve telaşlı olabilir, ancak haftanın başlangıcı hakkında daha olumlu düşünmeyi de seçebilirsiniz. Ne yaptığınız üzerinde bir miktar kontrole sahip olduğunuzu fark edin. Böylelikle iş yükünüzü hafifletebilir, molalar planlayabilir ve yine de sizi daha az stresli, hayatınız ve programınız üzerinde daha fazla kontrol sahibi hissettiren bir rutine bağlı kalabilirsiniz.

Hayat, sadece hafta sonunu yaşamak veya Cuma’ya kadar günleri saymak için çok kısa. Pazartesi gününün mevcut durumunuz açısından neden berbat olduğunu ve bunu nasıl daha iyi hale getirebileceğinizi keşfedin.

Klasik, verimli çalışmayan çalışan psikolojisinden kurtulmanın, hedeflerinize doğru biraz daha hızlanmanın adımlarını hiç bir yazı size öğretmeyecek. Bu içinizdeki motorun ne sıklıkla çalıştığıyla alakalı bir durum. Unutmayın, herkes hedefleri ve odaklanması doğrultusunda başarıya yelken açar.