Türkiye’nin yetiştirdiği nadir değerlerden biridir Işılay Saygın.

Buca Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda 26 yaşındaydı. O yıl Türkiye’de biri Dikili, diğeri Buca’da sadece iki kadın belediye başkanı vardı. “Kadın eliyle erkek işi pekala olur” deyip yola çıktı.

Hiç zorlanmadan belediye başkanı seçildi.

Genç bir kızın böyle bir göreve getirilmesi, kamuoyunun büyük ilgisini çekmişti. Basın her gün kendisinden söz ediyor, soyadını kullanmaya gerek duymadan, “Işılay şunu yaptı, Işılay şöyle dedi” diye başlıklar atıyordu.

Buca’da 1973-1980 yılları arasındaki başkanlığı döneminde Buca’da doğan kızların yaklaşık dörtte birine onun adı verildi.

Sonra milletvekilliği… Daha sonra bakanlıklar. Özellikle kadınları rahatlatacak pek çok yasayı Meclis’ten geçirmesi…

Hayatı hep başarılarla geçti.

Kimseye boyun eğmedi, kimseye taviz vermedi. Sadece halka ve ülkesine hizmet etti.

Onu, ölümünün 6. yılında geçtiğimiz pazar günü Buca Eski Mezarlığı’ndaki kabri başında andık.

Ne yazık ki, o gün kabri başında toplananların sayısı 30 bile değildi. Hemen bütün Bucalılara bir şekilde iyiliği dokunan, yüzlerce kişiyi işe yerleştiren, binlerce kişiyi telefon sahibi yapan, nice Bucalı’nın elinden tutup devlet dairesindeki işini bitiren Işılay Saygın’a o gün sadece 30 kişi dua etti.

Vefa sınıfta kaldı.

****

Neden Işılay Saygın bu kadar önemli?

Yaşamını incelerseniz bu soruya kolayca cevap bulursunuz.

Neden artık Işılay Saygın gibi siyasetçiler yetişmiyor?

Bu soruya da mevcut siyasetçilere bakarak cevap verebilirsiniz.

Özel olmak budur.

Vefa sınıfta kalsa da onun adının yaşayacağını bilmek Işılay Saygın’ın sadece özel değil örnek olması gereğinin de ta kendisidir.

Mal müdürlükleri neden kapatılıyor?

Maliye Bakanlığı, mal müdürlüklerinin kademeli olarak kapatılmasını kararlaştırdı.

Hedef, muhtemelen personel tasarrufu.

Türkiye’de yaklaşık 2000 adet mal müdürlüğü var. Bunlar, bağlı oldukları kaymakamlıkların yeddi eminleri gibi görev yaparlar. Kaymakamlık için mali kaynak ararlar, harcamaları denetlerler, bir anlamda disiplin kurumudurlar.

Mal müdürlüklerinin kapatılmasıyla; personel vergi dairelerine aktarılacak, her beş ya da altı ilçe için birer muhasebe müdürlüğü kurulacak ve burası, mal müdürlerinin yaptıkları işleri sistem üzerinden yürütmeye çalışacaklar. Mesela Bayraklı, Bornova, Kemalpaşa, Buca ve Karabağlar, Bornova’da kurulacak bir Muhasebe Müdürlüğü çatısı altında olacak.

Mal müdürleri ise defterdarlık emrinde görev yapacak, denetimlere çıkabilecekler.

Kademeli geçiş, muhtemelen bir gözlem süresi de olacak. İşlerin bundan sonra sanıldığı gibi tıkır tıkır gideceği konusunda şüpheler az değil.

Böyle bir düzenlemenin vatandaşı direkt ilgilendiren yönü var mı diye sorulacak olursa; yok gibi görünüyor ama kaymakamlıkların belediyeler gibi mali bir çöküş yaşamasını da kimse istemiyor.

Soruya cevap: Yeni düzenleme vatandaşı dolaylı ilgilendiriyor.

Yeşile veda etmeyelim

İzmir, ciddi bir su sorunu yaşıyor. Gerçi su kesintileri henüz başlamadı ama yeşil alanların sulanması ile ilgili sıkıntılar var. Her gün sulanan yerler artık iki günde üç günde bir sulanıyor.
Ve aşırı sıcaklar, bu tasarrufu tanımadığı için ağaçları, çiçekleri solduruyor, kurutuyor.
Dr. Behçet Uz, çocuk hekimiydi ama botanik bilgisi vardı. Su fakiri İzmir’de 1930’lu yıllarda suya fazla ihtiyaç duymayan ağaç türleriyle çiçekler dikti, çime fazla önem vermedi.
Bugün en çok su isteyen bitki çim. Bazı dikilmiş ağaç türleri de öyle.
Yeni bir strateji geliştirilmez, az su isteyen türlere dönülmezse; kurumaya başlayan İzmir, hepten kuruyacak; bilelim.