Futbolun bu kadar kaosla oynandığı ülkemizde Göztepe, İzmir'i gerçekten en iyi şekilde temsil ediyor. Uğradığı haksızlıklara rağmen alternatifsiz kadrosuyla Avrupa mücadelesini devam ettiriyor. Üst üste alınan iki yenilgi sonrasında Gençlerbirliği galibiyetinin yeni bir seri başlatacağına inandığımı söylemiştim. Kasımpaşa mücadelesi de Sarı-Kırmızılıların ve bizlerin tam istediği gibi oldu. Göz Göz İstanbul deplasmanında klasik baskılı oyununu ortaya koydu. İlk yarıda zaman zaman sıkıntılar yaşamasına rağmen karşılaşmanın genelinde iyiydi.
Göztepe'nin kronik sorunu yine gol atmak. Skor üretirken artık yük Juan Silva'ya kaldı. Janderson beklenen patlamayı ısrarla yapamıyor. Oysa ki, sezon başındaki görüntüsü hepimizi umutlandırmıştı. Bu alternatifsiz kadroda kimin kimin yedeği olacağı iyice karmaşaya döndü. Sabra'nın daha ne olduğunu anlayamadan sakatlanması ve yeniden form tutması ön tarafı zorluyor. Olaitan zaten geçen hafta yediği fırçanın etkisinde. Esas korkutan senaryo, orta sahada bir sıkıntı yaşanması olacak. Umarım Dennis, ciddi bir sakatlık yaşamaz. Yoksa oralarda da çözümler aranacak. Bu şartlar altında başta da söylediğim gibi Göztepe, gerçekten en iyisini yapıyor.
Neyse ki Juan Silva'ya nazar değmesin. Yine attığı iki gol ile takımını sırtladı. Hatta bu sezon Göztepe'nin ilk kez iki maç üst üste kazanmasını sağladı. Burada sevindirici olan şey; Stoilov'un maç sonunda dile getirdiği takviye meselesi. Neredeyse her hafta konuşulan eksik kadro konusu artık Göztepe kanadında da yüksek sesle bahsediliyor. Hoca yönetimin en az 3 - 4 takviye istediğini söyledi. Şimdi hepimizin merak ettiği Göztepe'nin mevcut oyuncularla ilk yarıyı kaçıncı sırada bitireceği. Avrupa için o vakte kadar ne toplasa kardır diye düşünüyorum. Bu sene Göztepe, hedefi vuracaktır.