İzmir’de birçok belediye, borç batağında. Özellikle SGK’ya olan prim ve vergi borçları artık gizlenemeyecek kadar büyümüş durumda. Devlet, bu borçlara karşılık belediyelerin merkezi bütçeden alacağı payı otomatik olarak kesiyor. Bu da belediyelerin zaten kıt olan kaynaklarının daha kasaya girmeden buharlaşması anlamına geliyor.

Üstelik sadece SGK borçları değil, personel maaşları da artık ödenemez hale gelmiş durumda. Birçok belediyede işçiler, aylardır alamadıkları maaşlar için greve gidiyor. Çöp toplayamayan, temizlik yapamayan, temel hizmetleri aksayan belediyeler hem vatandaşın tepkisini çekiyor, hem de ekonomik krizlerini daha görünür hale getiriyor.

Bazı belediyeler ise yeni bir yönteme yöneliyor: “Bizim şu arsamız var, şu bina elimizde, gelin bu taşınmazlarla borcu kapatalım.“SGK’ya böyle teklifler götürülüyor, ara formüller aranıyor. Pekii bu yöntem bir çözüm mü?

Taşınmaz devri gibi çözümler kısa vadede bir nefes olabilir ama uzun vadede sorunları ötelemekten başka bir işe yaramaz. Neden mi? Çünkü bu yöntem, borcu değil, sadece görünen yüzünü kapatıyor. Belediyelerin gelir üretme kabiliyeti artmadığı sürece, birkaç yıl sonra aynı tablo yeniden karşımıza çıkacak. Üstelik belediye envanterinden çıkan taşınmazlar, uzun vadeli yatırım ve proje potansiyelini de yok ediyor.

Belediyeler, neden bu duruma düştü?

Gelir-gider dengesizliği: Harcamalar hızla artarken, gelirler aynı oranda artmıyor. Özellikle küçük ve orta ölçekli belediyelerde bu fark çok daha belirgin. Aşırı şişmiş kadrolar, emeklilik primleri, sosyal güvenlik giderleri, belediye bütçesini zorluyor. Gelir getirmeyen ama oy kazandıran projeler, bütçeleri delik deşik ediyor. Denetim eksikliği ve mali disiplinsizlik, uzun yıllardır biriken sorunlar, yeterince denetlenmediği için katlanarak büyüyor.
Belediyelerin harcama kalemleri denetlenmeli ve şeffaf bütçe uygulamaları zorunla hale gelmiştir. Sadece yol yapmak, park düzenlemek değil, belediyelere gelir sağlayacak sosyal girişimcilik projeleri geliştirmelidir. Belediyelerin bazı hizmetlerini kurumsal yapılarla yürütmesi verimliliği artırabilir. Avrupa’da pek çok örneği mevcut. SGK’ya bina ve arsa vererek günü kurtarmak belki zaman kazandırır ama esas mesele yapısal reformlardadır.