Merhum turizmci Alex Baltazzi’nin kurduğu “Heritage Levantaine” adlı link, bugün dünyanın dört bir yanında yaşayan Levanten torunlarının gönderdiği bilgi ve belgelerle zenginleşiyor.
Bu belgelerden birine rastladım.
1855 yılında İzmir’de İngiliz Askeri Hastanesi açılmış. Hastane Şubat ayında faaliyete geçmiş, kasım ayında kapanmış. Sağlık görevlileri sivil, ancak İngiliz Ordusu disiplinden sorumlu.
Bu süreçte hastaneye 1887 İngiliz askeri yatırılmış. Bunların 134’ü ölmüş.
Kervan Köprüsü Yolu’nun sonunda yani o zamanki haliyle Kemer’de de var olan İngiliz Mezarlığı’na gömülen bu 134 kişi adına bir kitabe konmuş.
Şimdi bu mezarlık da yok. Tıpkı Katolik Mezarlığı gibi o da yok edilmiş.
Dönem Abdülmecit’in dönemi. Bu kadar İngiliz askerinin İzmir’de ne işi var?
Ölümler neden olmuş, detay yok.
İngilizlerle bu kadar iç içe miydik?
Nüfusu 10 bini bulan İzmir’de 1887 İngiliz askeri çok değil mi?
Yeni bilgiler gelirse öğreneceğiz.
O fark keşke kaldırılsa
Hükümet, memurla işçi arasındaki farklılıkların kaldırılması için bir adım attı.
Memurlara tanınan haklar var, işçilere tanınan haklar var. Birine tanınan haklar diğeri tarafından kullanılmıyor.
Mesela memur ‘mücbir’ sebep olmadıkça işinden edilmiyor ama toplu sözleşme hakkı yok. İşçi, grev yapıyor ama yeşil pasaport alamıyor.
Yapılan çalışma, bir ortanın bulunacağı ve her iki tarafı da memnun edecek bir sonuca ulaşmaya yönelik.
Bu uygulama, tek parti döneminin icadıdır ve günümüze kadar getirilmiştir. Aradaki farkın kaldırılması için de hiçbir çalışma yapılmamıştır. Çünkü böyle bir çalışmayı yapacak olanlar, hep taraf oldular. Çünkü memurdular ve onlar, böylece kendi temsil ettikleri kitleye de zarar verdiler.
Hükümetin, ortaya nasıl bir tablo çıkaracağını merak ediyoruz.
Çıkan tablonun da tarafları ne ölçüde memnun edeceğini bilemiyoruz.
Demokratik diktatör
Zelenski ile tartışan Trump’ın sergilediği ruh hali, sosyal bilimcileri, sosyologları ve psikiyatristleri adeta harekete geçirdi.
İsveçli Psikolog Wirsen, tartışmayı ekranlardan izledikten sonra kapsamlı bir yorum yaptı.
Trump’ın adeta ruh haritasını çıkardı.
Vurguladığı görüş ise ABD Başkanı’nın “Demokratik diktatör” olduğuydu.
Aslında çok doğru bir görüş ve dünyanın pek çok ülkesinde de sayısı artıyor.
Burada dikta rejimi mi kullanılıyor, demokrasi mi, orası belli değil.