İzmir’de az yağışlı bir gün…
Atatürk Stadyumu’nun çimleri, adeta doğanın eliyle sulanmış gibi pırıl pırıl. Ne bunaltıcı bir sıcak ne de üşüten bir soğuk — futbol oynamak için ideal bir hava. Bundan iyisi can sağlığı.
Ancak tribünlerde keyfi kaçıran bir detay vardı: İzmir’i adeta teslim alan sinekler. Beyaz kül gibi uçuşan sinekler, taraftarların ve biz basın mensuplarının maça odaklanmasını bir hayli zorlaştırdı.
***
Sahada ise tablo netti: Bir yanda liderlik koltuğunu paylaşan Karşıyaka, diğer yanda alt sıralara demir atmış, altı haftada yalnızca iki puan toplayabilmiş Nazilli Belediyespor. Kâğıt üzerinde favori elbette ev sahibiydi.
Ama futbol, kâğıt üzerinde oynanmıyor.
***
Maça daha istekli başlayan taraf Nazilli oldu. İlk 20 dakika boyunca diri, istekli, baskılıydı. Buna rağmen sık sık yerde kalan futbolcuları ve kaleci Mehmet Mert Pala’nın ağır hareketleri, deplasman ekibinin beraberliğe razı olduğunu hissettirdi.
İkinci yarıda tek kale bir mücadele izledik. Nazilli, beraberlik için bastırdıkça bastırdı. Zaman zaman dar alanda şık paslaşmalarla alkış aldı. Bu futbol, “Nasıl olur da bu takım altı maçta sadece iki puan toplar?” dedirtti. Ancak pozisyon üretme konusunda ciddi sıkıntı yaşadılar. Uzun paslarda isabet oranı düşüktü; bu yüzden hızlı hücuma çıkmakta zorlandılar.
Taner Türk sağ kanatta etkiliydi. Top tekniği ve özgüveniyle tecrübeli bir futbolcu izlenimi verdi. Çok çalıştı ama emeğinin karşılığını alamadı.
***
Karşıyaka ise oyuna tutuk başladı. Basit top kayıplarıyla ilk bölümde zorlandı, ancak sonrasında oyunun kontrolünü eline aldı. Pozisyon açısından kısır geçen maçta golü bulan taraf da Yeşil-Kırmızılılar oldu.
İkinci yarıda daha çok savunma yaptı. Alan daralttı, rakibini iyi marke etti ve tehlikeli bölgeye kolay kolay sokmadı. Hücuma çıkarken zorlandı; hızlı oynamak istedi ama bu tempo top kayıplarını artırdı. Yine de kalesinde, verdiği kadar pozisyon buldu — fakat onları da değerlendiremedi.
Takımın golcüsü Yasin Uzunoğlu, ligdeki altıncı golünü kaydetti. Mücadele gücüyle öne çıkan bir forvet. Bir pozisyonda iki stoperle omuz omuza girip topu kazandı; sol çaprazdan kaleciyle karşı karşıya kaldı ama topu auta gönderdi. Oysa sağında bomboş durumda Mücahit Aslan vardı. Biraz daha az bencil oynasa farkı artırabilirdi.
Erol Zöngür, sahanın en yürekli isimlerinden biriydi. Her topa korkusuzca girdi, rakibine nefes aldırmadı. Bir pozisyonda kendi ceza sahasından topu alıp rakibini geçerek kaleciyle karşı karşıya kaldı. Golü atamasa da alkışı hak etti.
Doğanay Avcı ise görece pasif bir oyun sergiledi. Koşuları yavaştı, zaman zaman istekli oynamaya çalışsa da el freni çekilmiş gibi isteksiz görüntü verdi. Ancak bir pozisyonda rakibini metrelerce kovalayıp kayarak topu kapması, gayretini ortaya koydu.
***
Pozisyon azlığının en büyük nedeni, iki takımın da sert oyunu tercih etmesiydi. “Oynamaktan çok oynatmamak” anlayışı, maçın temposunu düşürdü.
***
Karşılaşmada Ahmet Buğra Güven, yüzüne aldığı iki darbenin ardından 20. dakikada oyundan çıkmak zorunda kaldı.
Uzatmalarda Emir Yıldız, rakibini hızlı hücuma çıkarken formasından çekince ikinci sarı kartını gördü ve oyun dışı kaldı.
***
Sonuç olarak, Nazilli Belediyespor oynadı ama kazanan Karşıyaka oldu. Konuk takım bu oyunuyla taraftarına güven verdi ve küme düşme hattından çıkabileceğini gösterdi.